Sultanım

Aşk, büyüdür; değiştirir kimyanı,
Uç diyorlar, uçulmuyor Sultanım!
Bir bakışa tutsak eder dünyanı,
Geç diyorlar, geçilmiyor Sultanım!

Aşk yolunda her meşakkat revadır,
Gözde serap, kalpte tatlı rüyadır.
Tabibi yok; nazar-ı yar devadır,
Göç diyorlar, göçülmüyor Sultanım!

Aşk camında nefse göre boya var,
Hayali bol, pembe düşler, rüya var
Bin bir nakış, onca desen, oya var,
Seç diyorlar, seçilmiyor Sultanım!

Âşık için yok aşkından ötesi,
Akla gelmez dolup biten vadesi,
Sanırsın ki, ab-ı hayat badesi,
İç diyorlar, içilmiyor Sultanım!

Kırk yıl tutsak eder yârin zülfüne,
Aşın zehir, abın döner morfine,
Sırrın gizli, açamazsın örfüne,
Aç diyorlar, açılmıyor sultanım!

Sesler gelir dağdan, taştan, vahadan,
Semalardan, ovalardan, sahadan,
“Değeri ne, sen haber ver pahadan? ”
Biç diyorlar, biçilmiyor Sultanım!

Aşk, bir taydır; ıslah edilmez huyu,
Düşme, yutar dibi görünmez kuyu!
Eğer Hakka dayanmıyorsa soyu,
Kaç diyorlar, kaçılmıyor Sultanım!

Mustafa Hoşoğlu