1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
477
Okunma
Farkli mesreplerden dort garip kula,
Ortak nasip geldi gerekti çöźüm.
Sahip olmuşlardı azıcık pula
Bunu munasipce harcamak lazım
Hemen ışıldadi birinin göźü
"Engür almak" oldu onun ilk sözü
"Şayet olursanız bu işe razı
Birlikte ıslanır ağzımız bizim"
Öteki atladı "hele bir çekil
Pazarda görmüştüm güzel istafil"
Şimdi mevsimidir kıymetini bil
Bu hazzı tatmadan olur mu gözüm
Orda söze şöyle girdi arabi
"Bir bağa misafir oldukta Nebi
Ikram etmişlerdi ona ınebi
Biz de ondan yesek olmaz mı kuzum
Bizimki de dedi "buldum çöźümü
İyıce dinleyin şimdi sözümü
Gidip getireyim şurdan üzümü
Kolumda kuvvet var içimde azim"
Hal ehli seyretti bu manzarayı
Bulmak lazım idi şimdi arayı
Kul Hakkı’ya dedi "ver sen parayı"
Getirdi ortaya bir salkım üzüm...
Görünce her biri, aynı şey imiş,
Ayrı isimlerle anılan yemiş,
“Ne diye itiraz ettim ben!” demiş
“Meğer dostlarımla aynıymış sözüm...”
Adlar değişse de değişmez gerçek,
Lafa değil, öze tutalım mercek,
Dostumuz ne diyor, bir kulak versek,
Kavgaya, cidâle kalır mı lüzum?..
engür: Üzüm (Farsça)
ıstafil: Üzüm (Rumca)
ıneb: Üzüm (Arapça)
üzüm: Üzüm (Türkçe)
5.0
100% (2)