Güvensizlik bataklığında debelen,
Özü çürük olamadın kardelen,
At sevdamı meşeden hara,
Sürükle umutlarımı intihara…

Fırtınalar estir başımdan,
Çal asalağa götür aşımdan,
Cahilliğinle kene besle her dem,
Şerrin koynundasın uykudadır erdem…

Gül diye ateşe verdim bedenimi,
Bir ben uğurladım ömürden gidenimi,
Bir çaya sattın senden olanı,
Vicdanın teneke görmez solanı…

Kapa gözlerini yalan bandıyla,
Doldur kulaklarını çıkar andıyla,
Kendi ayağına vur keskin baltayı,
Dostun boğazına at zehirli oltayı…

Yarasa gibi korktun hep güneşten,
Karanlık bir gömlektir ateşten,
Uzattığım eli sırtındaki için ısırdın,
Cehalete esirdin yarınlara kısırdın…

Nemrut Dağı, Türkiye’nin Adıyaman ilinde yer alan 2.150 metre yüksekliğinde bir dağdır. İki bin yıl önce yaşayanların bu dağın başında yaptığı bu heykeli, iki bin yıl sonra kırmayı düşünen kişi bu ülkede MİLLETVEKİLİ oldu. Cehalet bataklığında boğulun. Bizi de karanlıkta bıraktınız...