4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1457
Okunma
Pazartesi’lere denk düşen bayramlar,
Bir, Otuz Ağustos gecesi, yağmurlu,
Serin denemez, ancak çiseli,
Bayraklar... Bayraklar, fakir bayramlar...
Bakkal duymadı, Berber içe dönük astı!
Öbürü bantlı, biri çengel iğneli!
Biri mini çubuk ile, diğeri iple gerdi!
O günü, unutamam. Bu günden () “Ticâri’lere ne?!
Hiçbirinde, ne Bayram vardı, ne de Bayrak astı!..
İnsanlar tınmadı, söylemediler birbirlerine!
Ne kimse şaştı, ne Belediye ne Vâlilik, derdini astı!
Şehitler bekleştiler, O gün hüzünle,
“Bizler, kimler için Şehîd olduk?!” diye,
Ruhlarını sızlattık, bu gaflet: Neden?.. Niye?!.
Soğutulduk; Al Bayrağımızdan... Acırım!
Kefen olsun, isterim. Sarılmak: Pek büyük şeref,
Kendini, insan sayanlar: Kat-yat-araba istediler,
“Onyedi Ağustos!”u, ne çabuk unuttuk: Heyhât!
Bir ömürlük lâzım değil... Lâzım değil, gölgelik!
Olmasın! Olmasın... Hiçbir zaman!..İsyân ederim:
Bayraksız- Şerefsiz olur mu, yaşamak?!
( Ticâriler: Bu Bayram gününde; Tüm dolmuş minibüsleri
ile ticâret yapan ya da Resmî taşıt araçlarında, bayrak asılmamıştı.)
Kadir Yeter. TRABZON.
Türksesi Gazetesi’nin, 21 MAYIS 2005 Cumartesi gün ve 10804. Sayısının 2. Sayfasında yayınlandı.