13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1646
Okunma
Bu sefer gitmek için çıkmıştın kapı önüne
Eğilip ayakkabılarını giydiğinde
İki damla yaş aktı gözümden
Bağcıklarını bağladığında
Hazırdın artık
Sen gidiyordun…
Bavulunu aldığında eline
Sağ elini havaya kaldırıp
“HOŞÇA KAL” demekle yetindin
Anlıyordum sende üzgündün…
Arkana dönüp yolu ele aldığında
Sessiz ama duyabileceğim bir ses tonuyla
“UNUT” diyebildin
Belki ben unuturum unuturum da;
Ya sen; sen unutabilir miydin…
Sen giderken anlam veremediğim bir rüzgar çıktı
Kaybolurken gözden
Arkandan uçuşan son bahar yaprakları
Damla damla düşen yağmur taneleri
Hepsi teker teker uğurladı seni…
Ve sıra bende;
Sağ avucumda yüreğim
Havada asılı kalmış sol elim
Bir süre ardından bakan gözlerim
Ve derin iç çekişim
Duyuramadığım
Ve de hiçbir zaman duyamayacağın bir ses ile
“GÜLE GÜLE”…(SHR)