15
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma

Seslendiremediğim ağıtlar yakıyorum içimde
Bir bir gidenlerin ardından.
Açılan her yaraya
Göz yaşlarımı merhem ediyorum.
Göz göz kanayan yaralarıma
Kabuk oluyor mu dualarım acaba ?
Hangi dilde ağlasam sakıncalı
Kullandığım her sözcük
Kuracağım her cümle içimde mahpus
Sırtıma ağır geliyor bu yük
Cehennem nârı bir efkâr birikiyor usumda
Parmaklarımı yakıyor içmeyi unuttuğum cigaram
Henüz bıyıkları terlememiş taze fidanları
Kime kurban veriyor coğrafyam.
Belki de
Ondandır türkülerim hep yaralı
Ondandır bir babanın yürek yakan ağıdı
“Giden oğul hiç gelir mi yerine
Ah evladım yaram indi derine
Hele bakın zalimin eserine
Seni vuran eller kırılsın oğul"
Bazen bir ağıt yankılanır Amed semalarında
Notasız duraksız kafiyesiz
“Diyarbekir ortasında vurulmuş uzanırım
Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım"
Bundan sonra ne söylesen anlamsız
Tüm sözcükler kifayetsiz.
Binlerce yıldır en acı ağıtlar düşmüş payımıza
Başımız ayıkmamış ölümlerden
Bize düşense ölümlerden ölüm beğen
Hep en yakınımız olmuş
Sırtımızdan hançerleyen.
Ozan Devrimî 16.07.2022
5.0
100% (23)