allah şifa versin

Allah sana tez elden şifa sebepleri var eylesin Sevgili Anzeri Hemşehrim. Rahmetli Babam 1955 yıllarında Karşıyaka Adana Devlet Hastanesinde çok kolaylıkla, tek müracaatla ülserden mide ameliyatı geçirmişti. Önceleri çok çekmişti, acıdan yerleri tırmaladığını biliyorum.Ameliyatı takibeden onbeş yirmi günde de kendisini toparlamıştı.Almanya'nın 2.Dünya Savaşından tüm teknolojisi ve binalarıyla yerlebir olduğu bir tarih gerçeğidir.Şavaş sonunda yirmi yıl içinde evlerini, tüm binalarını aynı plan üzerine inşa ettikleri gibi tükenmiş, yerlebir olmuş teknolojilerini de yenileyerek (Doğu Berlin Rus'ların elinde olmasına rağmen) Dünyadan işçi isteyerek çalıştırmaya başladılar. Sıfırdan onbeş-yırmi senelik bir gayretin sonucu,bugün yeniden dünya liderliğine oynamak oldu. Biz ise yüz yıldır savaş görmedik, şimdi nerdeyiz? Almanya'da vahim bir hastalığın tedavisinde olan ileri yaşlardaki kardeşim bir hafta kadar önce İstanbul'a bir mecburi geliş yaptı ve kendisini bir Türk doktora da göstermek istedi.Ancak gittiği hastanede karşılaştığı randevü yokluğu ve otuz kırk kişilik kuyruk sırası Onu şaşkına çevirdi. "İnsan bu kuyrukta beklerken ölür, kazara içeri girebilsem doktor bana kaç dakikasını ayırabilir? Bizde böyle bir rezalet olmaz, doktor, hastane benim tedavim için bana hatırlatma telefonları açar, vasıtalar gönderir, sıra kuyruk bilmem ben." diyerek; yeğeni oğlumla beraber hastaneden kaçarak geri döndüler.Galiba Avrupalı'nın "bizleri kıskanma farkı" bu olsa gerek.Kardeşim ise bugün buradaki işini (inşaalah) bugün bitirerek tedavisi için yarın Almanya'ya geri dönecek.Siz "imdat!" şiiri yazarken; ben densizlik edip size neler yazıyorum. Üzüntülüyüm, kahroluyorum, ama maalesef genel bir çaresizlik içindeyiz.Ne olur canım kardeşim, Allah'tan ümidinizi kesmeyiniz, O'nda acı olduğu kadar sabır, çare de vardır. Sabır ve kolaylıklar diliyor, sağlığınıza kavuşmanız için dua ediyorum. Allah'a emanet olun.(Aksakal)