39
Yorum
54
Beğeni
5,0
Puan
671
Okunma

Şu gönlü kafaya bir alabilsem
Her yer gülistanlık seyran olurdu
Hasretin ipini, bir salabilsem
Gören herkes bana hayran olurdu
Her renkten saçına, gül takışları
İşve, nazlarıyla, can yakışları
Tutsak etse bile, kor bakışları
Cananın gözleri, ceyran olurdu
Sevgiyi bilirdim, kaşım çatmazdım
Huzurla dolardım, kin de gütmezdim
Ayrılık, hüzünü, asla tatmazdım
Yaşadığım yerler, hoyran olurdu
Sevilen her şeyde, var bir özellik
Asla bilinmeyen, gizem, gizellik
Doğanın sunduğu, eşsiz güzellik
Şelale dibinde, koyran olurdu
Olmalı yürekte, dernek ve düğün
Öğün deli gönül, kendinle öğün
Bilesin ki yari, yitirdiği gün
Şu kalan ömrüm de, kıyran olurdu
Huzurlu gecede, uykumu alıp
Yarınlarım için, hayale dalıp
Merhaba diyerek, güne uyanıp
Sabah kahvaltıda, beyran olurdu
Hiç zengin bir masa olurmu mumsuz
Görmedim bir çölü, sulu ve kumsuz
Duyguyla kavrulan, Aşık Lüzumsuz
Cananın gözünde, meyran olurdu
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
CEYRAN: Ceylan
HOYRAN : Ana tanrıça Ülkesi
KOYRAN : akar suların derin ve durgun yeri, önü kesilen su
KIYRAN : Harabe, virane
BEYRAN : Antep’e özgü, hayvanın boyun kısmından yapılan yemek
MEYRAN: Manevi yükseliş, Parlayan ışık
5.0
100% (46)