Çayırlar gözlerine boyanmış yine,
Dağlar,
Ovalar,
Ağaçlar,
Hanımelleri...

Sevgilim,
Bir umut senfonisidir gözlerin
Gözlerin ustamdır!


Gözlerinde, bir hayal çıplak ve masum
Güneydoğu’da bir akşam kızılı
Yağmur kokulu huzurlu bir sabah
Mardin sokakları,
Camiler,
Kiliseler,
Ezidiler,
Sünniler,
Kazağı sökük Süryani çocuklar,
Pantolonu yırtık Kürt çocukları,
Kardeş yoksulluklar
Selvi boylu açlıklar
Yine de oyun parkları,
Bilyeler,
Balonlar,
Çemberler,
Salıncaklar...
Yine de sevginin kucaklaşması...


Gülüşün ne kadar da güzel
Ne kadar derin…
Bir yaz günü ortası gibi sıcak,
Bir sonbahar gecesi gibi serin
Gülüşünde terkedilmiş, kimsesiz bir mezra biraz,
Biraz kalabalık aziz İstanbul!


Ah bilsen kalbim nasıl susuyor
Tandır ekmeği gibi kızardığında yüzün,
Yüzünde, bir nehir yalınayak koşarken bir denize...
Gökyüzü yüzüne sarıldığında.
Ve lor peyniri gibi yumuşak ellerin tutarken ellerimi
Zeytin dudaklarına doyarken dudaklarım
Kekik tenin tenime düştüğünde cemre misali...

Seni bir papatyanın kalbinde saklamalı
Bütün kelebekleri aşka yasaklamalı.

Ah ne yazsam eksik, ne söylesem az
Senin dışında tüm şiirler ahraz

Sevgilim, sabah güneşim, seher yelim...
Acemi şairim ben, anlatamıyorum
Beni bağışla!
Sana sırılsıklamım en küçücük yağışla.

S.U.

Serkan Uçar

18.06.2022

"Şiirimizi güne asan seçici kurul üyelerine ve yüreğimize yakınlık duyup yüreğiyle dokunan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.
Bu vesile ile Babalar gününüzü de ayrıca kutlarım"