Memleketim, memleketim...
Her mevsim, her günün güzel...
Gözyaşlarım, sevinçlerim
Acı, dadlı, her yanın güzel...

Eller ne derlerse desin
Harılasın, gürülesin
Elbetteki, gerçek, kesin
Şerefin güzel, şanın güzel...

Sen bize yar olmadın ama
Bundan ötrü düşmedik gama
Yolların delik, yama ama
Takılıp düştüğüm taşın güzel...

Her daim seni görmesekte
Seni sıkı sıkı sarmasakta
Seninle barabar olmasakta
Hayalin güzel, düşün güzel...

Senin tadın söyle nerde var
Her lezzet senin tadını över
Mecnun leylasından geçer
Ekmeğin, dürümün, aşın güzel...

Bilmem ki bana mı güzelsin
Sadece bana mı özelsin
İki lafımın birincisisin
Aggayan, tapıtın, başın güzel...

Dağyelin, yağmurun, boyrazın
İlkbahar, yaz ayın, güzün
Davar, döaa, celfin, gazın
Hohun, ayttın, kişin güzel...

Arpa, buğday sarın, sarın
Sömek sömek olur darın
İncir, üzüm, gıcık narın
Belben küraan, teşin güzel...

Murat, Hakan, Kasım abimden
Emmim, dayım, dezzem, bibimden
Baştan sona tüm güzelliklerden
Kalpten kalbe akışın güzel

En güzel yazısın onun alnında
Kıymetin bitmez onun yanında
Garip Hüseyin’in burnunda
Burcu, burcu kokuşun güzel...