MENDEBUR
MENDEBUR
Sanmayın vicdanı temiz ve paktır Güçsüzü çiğneyip ezer mendebur El etek öpmekte üstüne yoktur Don lastiği gibi uzar mendebur Görsen inmez burnu hep Kafdağı’nda Nemrut bile masum kalır yanında Yalakalık akar kirli kanında Kara çıban gibi sızar mendebur Girdiği meclise hep nifak sokar Gönül tarlasına hasetlik eker Vicdan testisinden cerahat akar Yalan ummanında yüzer mendebur Karıştırıp ortalığı sıvışır Asilikte Firavun’la yarışır Nerde pis iş varsa ona karışır Halkın huzurunu bozar mendebur Avurdunu kul hakkıyla şişirir Kazanında haram aşı pişirir Devlet malı deniz deyip aşırır Yüzü kızarmadan gezer mendebur Fırsatçıdır, daima fırsat kollar Şeytanlıkta şeytanı bile sollar Defolu mal demez allayıp pullar Hileyle süsleyip bezer mendebur Köylüden çok ucuz toplar hasatı İblis’tir bindiği onun has atı Fakirin göğsüne sokup pusatı İnsanlığa mezar kazar mendebur Kürkü kalın amma çıplaktır ruhu Kibirinden hakir görür güruhu Anasından bile alıp da ahı Kendi gölgesinde süzer mendebur Hileyle herkesin gözünü boyar Yalnız kendisi yer hep kendi doyar İyi marka takım elbise giyer Sanırsın Roma’da Sezar mendebur Politiktir tutmaz verdiği sözü Perde inmiş görmez, Nurgül’üm gözü Yüzüne tükürsen utanmaz yüzü Yağmur diye karıp özer mendebur Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ |