0
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
636
Okunma
//
.
.
.
saat,
Babamın göçü
Annem artık çiçek açmıyor
zihnim buz kesiği
örtün güneşin üstünü
bulut olup ben yağacağım
sigaramın söndüğü yerden bir mahzen tutuşur ciğerimde
bir toprak kabarır ayakucumda tam da içimin çekildiği yerden
Babam derdi ki,
“oğlum adam gibi çıktığın hiç bir yol sana dar olmaz, yokuş olmaz yeter ki sen bu yolda yürürken adamlıktan çıkma”
Saat,
takvimin göçü
dünümü astım kapı arkasına
siyah beyaz bir fotoğrafa bıraktım tüm renklerimi
hayalcisi olmayan bir sandalyede salladım düşlerimi
masalını terk etmeyen bir çocuk resmettim gözlerime
halkını terk etmeyen bir şarkıya çığlık çığlığa ses oldum
ben türkü bilmem
şiir hiç bilmem
ben elleri öpülesi ateş düşmüş yüreklerin ağıtlarını dinlerim sessiz
aşk olurum
aşık olurum
yol olup
köprü olurum alınları öpülesi deniz yüreklere
ey Tanrım
yankısına bir dağ
güneşine bir gölge
mavisine bir deniz olmaya çalışsam da
bu aciz kuluna da
Babam gibi,
adam gibi yaşamayı ve ölmeyi nasip eyle …
.
.
.
//
ilhanaşıcıkasımikibinonaltı
5.0
100% (13)