18
Yorum
39
Beğeni
4,9
Puan
611
Okunma

Şimdi
Yaşım yirmi dördünde
Ben de
En huzurlu kentlerinin
Birinde olsaydım, Anadolu’mun
Seninle
Gözlerine doyasıya
Bakabilmek
Ellerini tutabilmek
Ve
Seni sevdiğimi sana
Fısıldayabilmek isterdim
Ben genç bir arkeolog
Sende
Duygu yüklü
Bir edebiyatçı olsaydın
Ohuzurlu kentin yakınındaki
Antik kentin
Kalıntıları arasında
Dünü ararken gözlerim
Aklımda yine sen olsaydın
İş çıkışı
O huzurlu kentin sokaklarında
Dönerken eve
Beni servis aracım bıraksaydı
Caddeye
Buluşsaydık ikimiz
Göz göze gelseydik
"Merhaba aşkım"
Diyebilseydin bana
Ben de en güzel ses tonumla
Cevap verseydim sana
Açık bir parka oturup
Kahvelerimizi
Yudumlayabilseydik
En güzel şarkılardan birini
Söylerken Emel sayın
Zaman dursaydı
Mutluluk sarsaydı
Tüm ruhumuzu
Tebessümler oluşsaydı dudağında
Şarkıdaki gibi
Gözlerinin içi gülseydi bana
Sonra kalksaydık parktan
Koluma girseydin
Yaslasaydın omuzuma
Başını
Yavaş yavaş
Yürüseydik Arnavut kaldırımlarında
Akşam safası
Kokular dağıtsaydı
Yoldan gelip geçene
Şarkılar mırıldansaydın bana
Hızlı adımlarla
Evlerine dönen insanların
Sesli adımları arasında
Yol alırken ikimiz
Sen
Akşama yemek olarak
Ne yiyeceğiz diye
Sorduğunda
Elimi cebime gidince
Her şey bitti
Hayallerim de
"Şurada bir lokanta var
Orada yeriz yemeği" diyemeyeceğim
Çünkü ben
Atanamayan bir öğretmen adayıyım
Hayallerimi de çaldılar iyi mi
Yine de seni düşünüyorum bak
Ama
Yarınlar hep benden uzak
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz
5.0
97% (28)
1.0
3% (1)