YİRMİ BİR YAŞIM

Sevgiyle gülen yüze aşkla bakışım gibi
Yine o kavak yeli dumanlı başım gibi
Delikanlılık çağım, yirmi bir yaşım gibi
İçim dışım aşk benim tatlı bir telaştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Boşa yaşadım sanki aşk gönlüme girmeden
Engelleri devirip ama çam devirmeden
O ulvi duyguları fırsata çevirmeden
Yüreğe aşk çilerim en güzel uğraştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

İsyanım masumları, garibanı ezene
Sevgiden anlamayıp, sevgiliyi üzene
Zengini güçlü kılan kahrolası düzene
Maneviyat felsefem, maddeyle savaştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Kâh akıllı kâh deli dolaşırım çöllerde
Sevdam kara kaderim türkü oldu dillerde
Ağlayan çok gülen az bülbüllerde, güllerde
Âşık Veysel diyarı Sivas’ta Ulaş’tayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Erim erim eridi kayboldu koskoca dev
Geleceği karanlık lambada titrer alev
Kuru soğana muhtaç o güzel yüreği sev
Karakoç, Mahsuni’nin yurtları Maraş’tayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Cemal safi hocamın hayranıydım ezelden
Ödüllere doymadı gönül geçmez güzelden
Mükemmel eserleri çalınıyor her telden
Tek hece ışık oldu üstatla yarıştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Aşkı aşkla kararız, gönüllerde yaşarız
Yürekten inanmışız engelleri aşarız
Sevgisiz yaşanır mı? Meraktayız şaşarız
Sevenler bilir beni sevgide en baştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Anzeri aşk dilerken kıymetini biliyor
Çıkarsız sevenlere mutluluklar diliyor
Gönlünde tevazuu yanlışları siliyor
Hatunların arzusu en değerli taştayım
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştayım

Ozan Anzeri