sen !
ey içimdeki ben
bugün sana olan kahrımdan
ders çalışamıyorum
dersten geç
sabah bir bardak çay
akşam bir tas çorba
eskiden böyle değildin
ey içimdeki aşk kuşu esirin
tutsağın olmuşum senin

bedenimin ruhumun açlığında
kemiklerimin iliksizliğinde
his ettirmedesin kendini
dayanamıyorum
eriyorum
buzul gibi
sabun gibi

sen dediğim dert yandığım kimsin
belki yokluk yoksulluk yoksunluk
belki beşeri bir yergi
belki gizemli bir sevgi
liseliğim onaltı on yedi yaşım
çok çetin olsa da yaşam savaşım
hayatı seviyor sevdalı başım

yenilmeğecem
inadım muradım olacak
kahır dikenleri yerini
kekik kokuları kırçiçekleri alacak
geceler sabah kışlar bahar yaz olacak

yaşam miyadımca
içimde kalacak olansın
sensiz olamam çükü sen
içimdeki bensin bilesin

göreceksin
bekle



Liseli yıllar 1966-69 / ankara