(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Değerli şairim sayfanızda akıcı anlamlı ve kurgusuyla mükemmel eserinizi beğeniyle okudum kalemin daim ilhamın bol olsun nice güzel eserler kaleminizden okumak dileğiyle selamlarımla kalın sağlıcakla
Mani görünce 1987 veya 88 yılında bir arkadaşımla birlikte bizim oturduğumuz sitede ramazan davulculuğu yaptığımız Ramazan ayı geliyor aklıma.
Öncekinde manili şiirinizde yazamadım bunda yazayım bari dedim.
Oturduğumuz site aşağı yukarı %90'ı öğretmenlerden oluşan 11 bloklu 66 haneli bir site ki 66 Evler diye geçer (Sakarya / Karasu).
Sahura doğru binalar arasında üç beş dakika davul çalar eve giderdik.
Neyse iş para toplamaya geldi (ha bu arada sitede çoğu kişi oruç da tutmuyor, kimi yaştan, kimi sağlık nedeniyle kimi inanca bağlı sebeplerle) bina içlerine girip gecenin bir yarısı güm be de güm güm diye çalmaya başladık. Ama nasıl yankı yapıyor davul sesi. Biz bile zor dayanıyoruz.
Kimisi kovaladı bizi, kimisi ısrarla mani okuttu. Biz de bir iki mani ezberlemiştik.
Ezcümle bırakın para kazanmayı davulun parasını bile çıkartamamıştık. Daha sonra düğünlerde çalan müzik gurubu olan arkadaşa vermiştik "biz göremedik al sen gör hayrını" diye:)))
Sayfanıza kafa dinlemeye gelmişken belki biraz daha enerji katarım diye içimden yazmak geldi. Yazdım:))
Hiç sormayın abi. Çeşit çeşit iş yaptım küçük yaşlardan beri. Ama bunun sebebi ihtiyaçtan değil de öğretmen olan babamın isteğiyle hayatı tecrübe edeyim diyeydi.
Hani Züğürt ağa filminde Şener Şen'in domates sattığı gibi ve sizin o kısık sesle yaptığınız gibi... Orta okul yıllarımda külah içinde çekirdek satıyordum yazlık aile çay bahçelerinde:) (hey Allah'ım nerelere gittik mevzu, bunları yazarken bir yandan da kendi kendime gülüyorum iş yerinde:)) ) çay bahçesine girmeden önce etrafında tur atardım içeride mahalleden veya okuldan arkadaşım var mı diye. Varsa girmez dönüşte bir daha bakardım. Yoksa girerdim içeri ama sesim önce kısık kısık olurdu. Satış yapmaya başlayınca Şener Şen gibi avazım çıkana kadar bağırırdım. Çok iyi para kazanmıştım bir iki yaz:)
Böyle pazarda ve sahilde tişört, terlik satmışlığım hatta askerlik sonrası dükkan açıp hiç bilmediğim halde çiçekçilik bile yapmışlığım vardır. Başka işler de... Ama onlar lise sonrası. Daha bilinçli ve kendinden emin satıcı olmuştum artık:))) O zamanlar sadece ticaret yaparım diye düşünüyordum. Şimdi mi 99'dan bu yana aynı şirkette gümrük müşavir yardımcısı olarak ve son 13 yılımı masa başında oturarak sanki kafes içinde nefes almadan geçiriyorum.
bende içeriden çıkınca uzun süre işsizdim - bir arkadaş oyuncak satalım beraber pazarlarda dedi- ulusta toptancıdan aldık iki çuval dışkapı pazarına serdik- bir çıkış kıyısına - arkadaş alışkın bağırıyor ben hem acemiyim hem utanıyorum - ilktir yaptığım- sırtım dönerek oyuncak oyuncak- bebelere oyuncak diyorum- kısık tuhaf bir sesle
Arkadaş la oğlum böle satış mı olur insanlara yüzünü dön gülümse az
Hiç sormayın abi. Çeşit çeşit iş yaptım küçük yaşlardan beri. Ama bunun sebebi ihtiyaçtan değil de öğretmen olan babamın isteğiyle hayatı tecrübe edeyim diyeydi.
Hani Züğürt ağa filminde Şener Şen'in domates sattığı gibi ve sizin o kısık sesle yaptığınız gibi... Orta okul yıllarımda külah içinde çekirdek satıyordum yazlık aile çay bahçelerinde:) (hey Allah'ım nerelere gittik mevzu, bunları yazarken bir yandan da kendi kendime gülüyorum iş yerinde:)) ) çay bahçesine girmeden önce etrafında tur atardım içeride mahalleden veya okuldan arkadaşım var mı diye. Varsa girmez dönüşte bir daha bakardım. Yoksa girerdim içeri ama sesim önce kısık kısık olurdu. Satış yapmaya başlayınca Şener Şen gibi avazım çıkana kadar bağırırdım. Çok iyi para kazanmıştım bir iki yaz:)
Böyle pazarda ve sahilde tişört, terlik satmışlığım hatta askerlik sonrası dükkan açıp hiç bilmediğim halde çiçekçilik bile yapmışlığım vardır. Başka işler de... Ama onlar lise sonrası. Daha bilinçli ve kendinden emin satıcı olmuştum artık:))) O zamanlar sadece ticaret yaparım diye düşünüyordum. Şimdi mi 99'dan bu yana aynı şirkette gümrük müşavir yardımcısı olarak ve son 13 yılımı masa başında oturarak sanki kafes içinde nefes almadan geçiriyorum.
bende içeriden çıkınca uzun süre işsizdim - bir arkadaş oyuncak satalım beraber pazarlarda dedi- ulusta toptancıdan aldık iki çuval dışkapı pazarına serdik- bir çıkış kıyısına - arkadaş alışkın bağırıyor ben hem acemiyim hem utanıyorum - ilktir yaptığım- sırtım dönerek oyuncak oyuncak- bebelere oyuncak diyorum- kısık tuhaf bir sesle
Arkadaş la oğlum böle satış mı olur insanlara yüzünü dön gülümse az
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.