Misafirsin dünyaya, sızlanma boş ey gönül
Umurunda mı dersin, bu bahar açmışsa gül
Allah’ım derse olur, dalında öter bülbül
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül

Sabretmeyi koymuşlar, zor olanın adını
Kelimeler çok büyük, deme onun kadını
Söylenene bakarsan, Allah vermiş tadını
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül

Kaçmanın cezasıdır, yaşanılan o sürgün
Geçmişini terk eden, olamaz ki hiç ergin
Daha geri dönülmez, ölümse sana sürgün
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül

Güzargahı bellidir, tamamı kader yolun
Engel dolu ayrımlar, hayatta olmuş kolun
Karşısında çaresiz, ağrırsa senin solun
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül

Bir şey anlatamazsın, boşa yorma kendini
İnandıkları gibi, söyletsinler derdini
Doğrularınla yaşa, Allah verir merdini
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül

Bahattin etrafında, kirli dolu yalanlar
Sözlerinde durmayan, türlü türlü çiyanlar
Doğru yanlış tüm kavram, etrafına salanlar
Bahane koyma ha, ne sitem et ne üzül
Bahattin Tonbul
16.9.2016