9
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
400
Okunma
Saat sabahın beşi gardiyan kapı çalar
Gelen yırtıcı bir ses kulakları parçalar
Uyanın sevkiyat var nereye bilmiyorum
Toparlan gidiyorsun birleşir tüm parçalar
Birinci parça ile bütünleşince parça
ortaya yarı resim çıkıyor iki parça
İşkencenin ikisi çıkıyor görüyorum
Zihnimde bütün resim hayatım param parça
Bir torbaya konulur eşyalar parça parça
Yinede başına dert attığın her bir parça
Toparlan komutuyla süresi on dakika
Sırtlanırsın torbayı hayatın param parça
Kapı altın da bir ses ’’boşaltın torbaları’’
Hafızana yazılır sürgünün anıları
Ağlasan ağlamak yok gözlerin feri solmuş
Bilinmeze giderken sayarsın parçaları
Saatlerce gidersin, yol uzun, dert omuzda,
Ne sırlar gizli bilmem gösterilen rumuzda,
Bir vebal yüklenirke nur yüzlü simalara
Neler saklı düşünce, üçüncü parçamızda
El bağlı ayak başlı çelik kelepçerlere
El ayak sabitlenmiş çelikten demirlere
Bir devrin maznununa reva görülen zulüm
Bir aile daha bölünmüş paraçalara
Girdik yeni zindana yedi çilekeş yürek
Kelepçe çözülünce selamlaştık gülerek
Gülümseme sanmayın fazla uzun sürecek
Girdiğimiz zindanda parça bütünleşecek
Burası kars zindanı agustosta buz kesen
Yürekler küt küt atar verilen her nefesten
Soktular bir odaya ardından ’’soyun’’ sesi
Ve işkenceye dönük üçüncü parçacıktan
Yer demir gök bakırdır, tanımaz tanıyanlar.
Çıkar bir bir açığa iki yüzlü insanlar.
Sonra balık istifi misali bir odaya.
Resim; ortaya çıkar ve dördüncü parçalar.
Anlatılan tüm gerçek, çok bunun hikayesi,
Düşer aklı selime; zalimin himayesi.
Yaşanılan zulümler, yürekleri parçalar,
Çıkar resim ortaya, birleşince parçalar.
5.0
100% (14)