Habibi ve Fuzulî güzergâhından gelen enfes bir Azeri melodisi . Gazel tarzında yazılan " ben olaydım "redifli müthiş bir şiirsellikle yazılmış, enfes bir şiir.

Bu şiirin başarısında, şairin yeteneğinin yanısıra , şairin yetişmesini hazırlayan önceki ustaların açtığı çığırı kim yadırgayabilir. Sanatçının kişisel yetilerini, önceden gördüğü , bildiği aşina olduğu , bir hazinenin doğal kaynaklarının kültürel birikimi beslemektedir. Bu şiir tek başına gelenekten gelen birikimin sanat eselerinin oluşumuna ne dercede katkıda bulunduğunu , çok uzak coğrafyalarda kalan topluklar arasında ne denli sağlam ve asırlara dayanan bağlar oluşturduğuna müthiş bir örnektir.

Azerilerle , Anadolu Türkleri arasında ta 17 yydan itibaren coğrafik iletişimin kesilmiş olmasına rağmen,
16. YY dan beridir de mezhep farklılıklarıyla, Azerilerin İranda hüküm süren Akkoyunlular, safeviler gibi şii mezhepli Türk devletlerinden taraf olmalarınan dolayı Anadolu Türkleriyle Çarlık ve Bolşevik Rusyanın eğemeliğine kadar husumet içinde olmalarına rağmen edebiyat ve şiir köklerinin ne derin bağlar oluşturduğunu ispat etmesi açısından harika bir örnektir.

Sonuçta bu şiirle Habibi ve Fuzuli gibi Azeri edebiyatına damga vuran şairlerin şiirle oluşturduğu bağın 500 sene sonra bile koparılmayacak kadar muazzam bir gönül bağını oluşturduğu ispat edilmiş olmuyor mu ? Bu şiir, edebiyatın gücünün ne denli önemli olduğunu ortaya koymuyor mu *?

Bizlere bu gücün varlığını hissettiren şaire gönülden teşekkür ediyor, bu sanat eserinin mükemmeliği konusunda yorum yapmayarak gazel tarzı yazılmış bu şiiri, şiirseliği sağlayan tüm yönleriyle değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.

Bu arada değerli arkadaşlarıma sadece şunu demek istiyorum. Şiir budur, Şiir böyle yazılmalıdır.



şahamettin tarafından 8/20/2008 6:47:37 PM zamanında düzenlenmiştir.