Sen Hazreti Adem gibi;
atılmadın...
cennetin hazır, nazır ve letafet dolu ortamından....
her hali çile dolu,...
her günü hüzün,...
her anı ayrılık dolu...
dünya meydanına...
kalmadın yapayalnız;
bilmediğin dağda...
bilmediğin vadide...
bilmdeğin ovada.....
günler asırları kovalamadı yalnızlıkla..
ve kalmadın tek başına kendinle imtihanla....

ey can üzülme...
Sen Hazreti Nuh gibi...
kaldın mı?;
insanların alaylı bakışları,
sözlü saldırışları.
serkeş davranışları...
karşısında...
bilemediğin bir şeyin icadıyla uğraşında...
sana bağlanmış...
dört beş inanmış adamınla...
dalgaların her yanı sardığında...
yanında olmayan evladının...
dalgalara kapılışında...
üzüntü ve acıyla.

ey can üzülme...
Sen Hazreti Eyyüp gbi!
kaldınmı;
İnsanların senden uzaklaşmasına...
gün geçtikçe artan ıstıraplarına....
vücundunda göz göz oluşan....
her gözesi ayrı kurtlarla dolan...
kokusuna hiç kimsenin tahammül...
edemediği....
yara dolu...
hastalıkla baş başa?

ey can üzülme...
sen Hazreti İbrahim gibi...
kaldınmı yapayalnız...
dağlar gibi yükseltilmiş..
ve ateşe verilmiş...
alevler karşısında...
mancılıklara bağlanmış halde
atıldığı kızgın korlar
içinde
ateşle imtihanda

ey can üzülme...
yaşamadın can...
o zaman...
onlardan sana kalan...
dua ve tesbihle...
rabbına teslim ol...
verdiğne şükür et...
Rabbine tevekkül et...
yaşadıklarına sabret...
haksızlık karşısında susma...
’’tevekkeltü tenalALLAH’’...
teslimiyeti ile...
’’hasbiye ALLAH u ve niğmel vekil’’
inancıyla....
’’La havle velaguvvete illa billahi aliyyül azim’’...
havalesiyle...
dik dur...
sağlam dur...
emin ol yeter...