Hak yolunda görünüp, batıl yanında gezen,
Bırak bir karıncayı, tüm mahlukatı ezen,
Haramın denizinde, helalmiş gibi yüzen,
Bir nesile dönüştük, bizi affet Allah’ım.

İşimize gelmezse, basarız bir tantana,
Kör kuyulara düştük, muhtacız bir mintana,
Nefsin arzularında, uydurma o şeytana,
Susuz kuyuya düştük, şifa sende Allah’ım.

Belli olmuyor artık, ne it ne de at izi,
Yatırım amaçlıydı, çektik kredi faizi,
Hoşgörüyü bırakıp, kırdık birbirimizi,
Hesapsız hale düştük, bizi affet Allah’ım.

Adını da koymuşlar, sanat ve akademi,
Cahillikle anlattı, aklı selim Adem’i,
İffetiyle suçladı, o tertemiz Meryem’i,
Biz sahip çıkamadık, bizi affet Allah’ım.

Ter ettik peygamberin, nasihat sünnetini
Zalimlere yol verdik, bildirmedik haddini,
Sahipsizce bıraktık, Türkistan Filistin’i,
Zulme karşı koymadık, Bizi affet Allah’ım.

Herkes ki birbirinin, sevgi ve aşk talibi,
Gereksiz yere yorduk, sevgiye muhtaç kalbi,
Unuttuk asıl kimdir, sevginin hak sahibi,
Sevgisiz yola düştük, bizi affet Allah’ım.

Soysuzlara bıraktık, Mekke ve Medine’yi,
Hep Bekliyoruz ama, bilmem daha neyi,
Kendimizce uydurduk, türlü de bahaneyi,
Boynu bükük bekleriz, bizi affet Allah’ım.

Tek bir niyetleri var, şaşırtmaktır Kıbleyi
Ele geçirmek için, bu mukaddes kaleyi,
Reva gördüler bize, binbir türlü hileyi,
Yönümüzü şaşırtma, şifa sende Allah’ım.

Mazlum Doğu Türkistan, Filistin, Kudüs, Kabil,
Ey kardeşim bekleme! insin diye ebabil,
Hakkı hakikati tut, doğru olan yolu bil,
Kudretten Sual olmaz, bizi affet Allah’ım.

Tek mutluluğumuz var, bu dünyada saadet,
Son sözlerimiz olsun, Kelime-i Şehadet
Mahçup halde kapında, bekleriz senden medet,
Kapından boş çevirme, bizi affet Allah’ım

Sensin bu çıkmaz yolun, şifası ve dermanı,
Kaldır üstümüzdeki, kapkaranlık dumanı,
Şüphesiz tek sendedir, Kurtuluşun fermanı,
Dermansız derde düştük, şifa sende Allah’ım.