Vatan’a mıllet’e , İhanat eden
Soy’una sop’una , başlarım şimdi
Neden ulan köpek, de haydi neden
Söverim ben sana , haşlarım şimdi

Hayat’ın kalmadı , tad’ı ve tuz’u
garip kaldı işte , koyun ve kuzu
göremez olduk biz , şeftali muz’u
zehirdir ekmekler , aşlarım şimdi

Her fırsatta evet , doğu ya batı
Baş’ına çökecek , görürsün çatı
Zehredipte sana , ben bu hayat’ı
Kafanı göz’ünü , taşlarım şimdi

Tanırım ben senı , ben çoktan beri
Seytan’ın kıç’ında , hep döktün ter’i
Mahvettin ülkede , sen her bir yer’i
Çatıktr hep sana , kaşlarım şimdi

Bakarım hep sana , ceplerde el’in
Batıya karşıda , büküldü bel’in
İhanet çalıyor , saz’ında tel’in
Hoş bakıyor sana , şaşlarım şimdi

Sözünden cıkmassın , aga bey’inin
Pilan’ı onlardan , her bir şey’inin
El’inde kadeh’in , bardak mey’inin
Sayende ağrıyor , başların şimdi

Sinsicedir sende , haince fikir
Simon’ u mişon’u edersin zikir
Aç yatar malesef , aç yatar fakir
Perişandır vatan , daşlarım simdi

Görürüm kırılır , el kol ve bacak
Bir elinde balta , bir’inde nacak
Kuyrukar oluşur , bak köşe bucak
Zamlandı ekmek , lavaşlarım şimdi

Fabrikalar vardı , iş yapardı iş
Sen geldin her yan’ yapıyorsun çiş
Bilmiyorum nere , nere bu gidiş
Nerde o eski , kumaşlarım şimdi

İYİ OZAN önce , bir düzen vardı
Sevilen sevene , vallahi yardı
Sevda bir ataştı , sevgi bir hardı
Eskiyi tutmaz , tıraşlarım şimdi----NIHATTAN