Yaklaşık yüz yıllık tarihimizde
Varımız, malımız canımız gitti
Çözüm aramadık şu halimize
Çözümsüz çözümle yılımız gitti

Unutmuşuz çoktan aşkı sevdayı
Menfaatte bildik gönül almayı
Çıkara bağladık dostluk kurmayı
Sözümüz değişti özümüz gitti

’’Ey Türk üstte mavi gök çökmedikçe
Altta şu yağız yer delinmedikçe
Senin ilini töreni kim bozar’’
Oğuz Han dan gelen sözümüz gitti

Ayrılmadan doğu batı birlikte
Cephelere koştuk seferberlikte
Eş ve emsalimiz yoktu erlikte
İnsanlığa örnek dünümüz gitti

Bir dönem memleket doldu izimle
Kah faşizm kâh kominizimle
Dostlarımız alay etti bizimle
Doksan sekiz yıllık dünümüz gitti

Kimi sağ bezirgan kimi sol tellal
Birleşti sofrada haramla helal
Bu kavgalar ile bitti istikbal
Boşa harcanılan yılımız gitti

Süper devlet olmamızdı hayaller
Genç nesille doldu tüm Fakülteler
Tetiğe dokundu sinsi emeller
Sağ ve soldan nice gencimiz gitti

Şu şucu şu bucu diye ayırdık
Fitne tohumları saçıp savurduk
Asli unsurları özden ayırdık
Kardeş kavgasıyla günümüz gitti

Pankartlara yazıp milli davayı
Ezberledik yalancı sloganları
Vaatlere boğduk toplulukları
Yalanla talanla ömrümüz gitti

’’Komşusu aç iken tok yatan bizden
Değildir’’ buyurur Resulü Ekrem
Yok öyle komşuluk sorduk mu neden
Mumla arıyoruz komşumuz gitti

Komşu komşusuna selamdan aciz
Oysa komşuluğa nasıl muhtacız
Beden toplulukta beyin ihracız
Çok özlediğimiz dünümüz gitti

Her kusura dinden kılıf uydurup
Sonra o kılıfla milleti soyup
Fakirin hakkıyla kese doldurup
Hazineyi soyup çalanlar gitti

Vira Bismillah la düştük yollara
Öfke ile baktık geçen yıllara
Sonra muhtaç olup giden aylara
Onca servetimiz malımız gitti

Yeni değil kızıl elma türküsü
Türkün asırlardır süren ülküsü
Unuttuk geçmişte kaldı öyküsü
Harsımız kültür ve töremiz gitti

Cennet gibi ülke cehennem oldu
Şehirler tahsilli işsizle doldu
Millet artık bunalımdan boğuldu
Nice nice yiğit erimiz gitti

Türkü diyarıyım şaşırdım kaldım
Elli yıl önceki hayale daldım
Bütün kusurları kendimde buldum
Boşa harcadığım gençliğim gitti