Küçücüktü, minicik ellerindeydi
(Geleceği)
Ellerimi tutmak
(Ellerindeydi)
Minicikti, küçücük ellerindeydi
(Tabancası)
Elini sallamak
(Minicikti)
Ben de inanayım diye uğraşıyordu
(Seni de yüreğinden vururum dedi bana)
Güneş doğuyordu başka başka
(Gece yarısıydı bir ara)
Araladığım penceremden baktı
(Zorla geçti kapı aralığından)
Korkuyordum doğru
(Açmam sormadan kim diye ya)
Gelmişti işte…
(Açılmıştı…)
Gözlerine baktım, parlıyordu
(Gözleri parlıyordu, ağlıyordu)
Yanına oturdum
(Karnını doyurdum)
Gitmeliydim ama kaldırıyordu
(Göndermeliydim ama yorgundu)
Yaşadık sonra
(Uyuttum)
Ben gitmedim hiç, geldim
(Uyumadım ben, bekledim)
Ah be çocuk gitmek için mi gelmiştin!
(Ah küçük ne yaptın!)
Ellerimden kaymaya başladı bir zaman
(Sabah almaya geldiler)
Akarken beni düşünmedi
(Apar topar, yazık)
Toparlandım çok
(Üzüldüm çokça zaman)
Karşımda gördüm hep yineleri
(Sonra rüyamda gördüm)
Ağladı bana
(Çok kızdı)
Göz yaşlarıma susturdum
(Konuştum, sesim kırıldı)
Oysa sevmiştim ne çok
(Sevdim seni ben küçük)
Hala, çok, öncesine doğru
(Anne gibi, içimden doğru…)
Bana bakma öyle
(Ben seni göndermedim)
Git diyemedim ki hiç
(Öyle bakma bana)
Kalmana koynumda yer açtım sade
(Karnını doyurdum, uyuttum)
Ama yüreğin duymadı, tutamadım
(Minik ellerin cezalıydı artık)
Üzülmedim mi çok
(Kalmana izin veremedim)
Gitme dedim
(Gitmeliydin, götürdüler)
Şimdi ağlıyor musun sevgilim
(Bakma öyle, ne olur)
Yorulduğumun resmidir karşındaki yüz
(Ağlayan gözlerinle)
Öyle bakma, ne olur
(Şevkatimin izidir gördüğün yüz)