//
.
.
.

kıyısız,
çakılsız,
kızıllığına üryan
rotasız, kaburgasız
ıslak bir tuvalim...
/
uslanmaz
çocuktur dokunmak
kırmızının telaş tonu ol,
dokun tenime, günahıma
dokun sınırsız sevişeceksen

her
iç çekiş, her dokunuş
kendi açlığında çoğalır
buğulanmış her nefeste,
her haykırışta notasızlaşır dudaklar

kurağını,
duvağını düşürür gece
kurşuna dizilir arsız tüm nöbetler
işgal edilir diş geçirilmemiş dik başlı tepeler
biraz mor, birazda kızıla çalar ertelenmiş tüm gerçekler

soyunan
yangın olur bakışların değdiği her ıslak
kıvrımlaşır, sebeplenir rengine şehvet
hak olur, sevap olur, tutku olur, aşk olur
tenden tene giydirilen, sürgünleşen tüm diyetler
/
ıslak bir tuvalim
sür nefesini nefesime
tanrısı ol ecelimin
ister öldür, ister bağışla
emanettir tenim tenine…

.
.
.
//




ilhanaşıcıeylülikibinondokuz