0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
384
Okunma

Hatıralardan bihaber
bir yanışın küllerine sokuluşu
hayrla yâdın ’anışın’ yokoluşu
yüreklerin eyvahları...
Neyin hıncını aldılar?
mesel, ufak-tefek değil büyük
er vicdanının kaldıramayacağı ağır yük
acının hissiyatında!.
Ve, ahdin yolculuğunda
düzde, yokuşta, inişte
nasıl yağsın artık nasıl yağsın işte
içlerinin yağmurları...
Acısına mağlup
bir güz gecesinde garip
yazılacakların hecesinde muzdarip
yandı yürekler yandı
Ne biliyor, kime ne diyorlar?
denilenler, denilmez düşmana bile
kalb-i dokunuş ile
ahde vefâ ahde vefâ
Ahhh ah gizli-saklı
her yandan acılar her yandan dertler
hakarete maruz kalan mertler
çocuk masumluğunda.
Gümüşhanlı’yım ölçüldü-biçildi
kınayanlar kınadı kati, kesin
umudu yerlerde herkesin
kabir sessizliğinde.
Başbuğ Alparslan Türkeş Han’ın
aziz hatıralarına saygılarımla...
5.0
100% (2)