Yol gösteren yıldızdı zamanında köyümde
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi
Işık saçan dehalar aranır her devirde
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Vızır vızır işlerdi arı dolu kütüğü
Demircilikten anlar çalışırdı körüğü
Bahçesinde bol idi badem, üzüm, eriği
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Halim selim biriydi her söze karışmazdı
Hasetçilik yaparak komşuyla yarışmazdı
Ona buna kızarak kimseye erişmezdi
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Ramazan’da son on gün itikâfa girerdi
Oturunca kürsüye güzel vaaz ederdi
Çıt çıkmazdı camide herkes onu dinlerdi
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Dereden akan sular yüze vurur köpüğü
Yün kumaş tepmek için icat etti tepiği
Kuluçkalık yaparak üretti çok kekliği
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Yayla suyu üstünde değirmeni var idi
Tahılı öğüterek köye hizmet ederdi
Terzilikten de anlar gömlek, şalvar dikerdi
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Balı üretmek için gitmiş onun kursuna
Harlamış körüğünü çekiç vurmuş örsüne
Çifte tüfek de yapmış maşallah böylesine
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Kısacık hayatında her mesleği okumuş
Kurmuş eve tezgâhı kilim kumaş dokumuş
Hem telgraf çavuşu bazen de imam olmuş
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Elektrik üretmeye çok didinip çalıştı
Projesi tamamdı artık ramak kalmıştı
Nasip etmedi kader maşukuna kavuştu
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi

Bu kadar meziyetler her kula nasip olmaz
Böyle maharetli el her yiğitte bulunmaz
Işık saçan dehalar kalbimizden silinmez
İlim erbaplarından Hacı Şakir Efendi


23 Kasım 202