Lâmı cimi yok bunun, sen ettin bulacaksın,
Pişmanlık ateşinde, kavrulup yanacaksın,
Yıktığın hayâllerin altında kalacaksın,
Çare arar gezersin, onmaz gönül yarana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

Kabahati yükleyip, niyetime kastıma,
Nedamet hırkasını sen giydirdin üstüme,
Bakacak yüz mü koydun yarenime dostuma,
Söyle bu yaptıkların zulüm değil mi cana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

Kapkara vicdanına ben hıncımı biledim,
Sabır merdivenini günden güne uladım,
Umudum boyun büktü gözyaşımla suladım,
Senin gibi vefasız gelmez daha cihana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

Sence anlamı nedir sevgi ile saygının,
Sebebi sevdam mıdır endişenle kaygının,
Gönlünde yeri yok mu aşk denilen duygunun,
Gün olurda gölgemi ararsın yana yana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

Biz demeyi unuttun ben diye şakıyorsun,
Aklınca karalıyor fikrince okuyorsun,
Anlamsız kaprisinle yanıyor yakıyorsun,
Ayrılık şerbetini iç şimdi kana kana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

Yokluğuna alıştım dünya dönüyor yine,
Her sabah pencereme kuşlar konuyor yine,
Aklım gönül sesime uyup kanıyor yine,
Kim bilir ödül belki senin yokluğun bana,
Beddua etmiyorum, günahın yeter sana.

İsmail GÜL