Kendimiz ederiz kendimiz buluruz,
Hançer saplayanı arar dururuz,

Şairlerin mısralarına dalarız,
Keder denizine kalem ile gireriz,
Yüzme bilmez derinlere gideriz,
Sözü güzel eyleyeni adam belleriz,

Dertlerimize çıkış kapısı ararız,
Çıkılmaz sokağa gireriz orada kalırız,

Tahammül edemeyiz hiç bir şeye,
Bardak doldu taştı’mı bir kere,
Kaderimize başlarız söylenmeye,

Felek çember bizim düşmanımız,
Kırdığımız potları çanakları sileriz,
İmtihana çekildiğimizi unuturuz,

Tövbe ipleri uzatılır günahkara,
Kurtuluşu dergahlarda sanırız,,
Şeyhin eline eteğine sarılırız,
Aklımızı irademizi imanımızı teslim ederiz,
Allah dostu bilir postunu sorgulamayız,

Zikreder sayısına bereket yollarız,
Anlam anlamsız olsa’da bilene şaşarız,
Sevap tesbihle yoksa zikirmatikle,
Allah’a şükür Rızasını kazandık sanarız,

Kur-anda ihtiyaç fazla vermek yasası,
Kırkta bir o da altın gümüş yalanı,
Dilenciye bozuk para işte sadaka,
Ara sıra kuşlara yemlik çok vicdanlıyız,
Cennet’e bu kadar kolay gireriz,

Sabrın sonu selamettir deriz ,
Güneşin doğmasını beklemez,
Eyyüp’ten ibret almaz,sabredemeyiz,

Asıl Aşk ateşi bizi yaktı yıktı biliriz,
Kalbimize fanileri şehvetle doldururuz,
Rab’bimize yer kalmaz gönülde,
Yunusun Aşk Cennetini bilmeyiz,

Daha çok şeyler söylenir’de gönül dostlarım,
Şairlerim sizlerden asıl kelam söz beklerim...
Davete icabet gerek derim Selam ederim,

Abdulhamit ERKANER.

Dost kaleme şükranlarımla.
Asktir alemin mayasi
’Hakkin solmayan boyasi
Düserse belden asagi
Kayb olur pusulasi

Mustafaoğlu İlyas