4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
714
Okunma
Gözlerinin elasına susadım
Yüreğim kuraklığında kaldı sesinin
Parmaklarım titrer yokluğuna dokundukça
Sokağıma saçlarını savurarak gelir gece
Hüznün avuçlarında ki dizeyim
Aşk şamarını indirdikçe ruhuma
Üşür Nisan’da kalemimin çizgisi
Bu gar hep böyle kederli uğurlar sevdiğimi
İstanbul yine soyunmuş mavisini yeşilini
Takmış takıştırmış grisini
Dudaklarımı yakan o buseyle tanıştırmış
Dilimin ucuna martıları kondurmuş
Kaçtıkça kaçasım gelir özlemin bir selamından
Islandıkça kirpiklerim burcu burcu kokar çehresi
Bin parçaya da bölünsem yine O düşer aklıma
Zaman boğazımdan geçmez olur
5.0
100% (8)