3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
631
Okunma

Aziz Milletin Duası…
Ey şu dertli yüreğiminde cenneti saklayan
Vaz geçilmez bir yudum su gibi aşkına susamış bu Millet
Bu nasıl bir aşk ondört asır ötede bilene seni bana yazdılar
Ey çölleri yağmura hasret gibi şafaklarda güneşi bekleyen
Dört bir yanında kuşlar , güvercinler, Denizlerde martılar uçar üstünde göçmen kuşlar geçer,
Zalim mazlum demeden Yağmurun her yere yağdığı gibi, siyah beyaz demeden niceleri basmışsın bağrına,
Sevda tutkusu vazgeçilmezim ey uzaklarda özlenen yarim
Sen ki alimlerin , alemlerin ,yediden yetmişin barış dostluk pazarı
Sen ki dudaklarda düşmeyen bir duasın ey bu cihanın göz nazarı
Anlatamam ki seni bana yazdıran nice nice yazarı ,
Mehmet Akif’ler Yahya Kemal gibi arifler
Orhan Veli’ler aşkından kendinden geçmiş nice deliler Necip Fazıl ’lar , Nihat Asya ’lar Cahit Sıtkı hangisini anlatayım ,
Trakyadan karsa uzanmış nice derneğin düğünlerin var
Sokakların gelin gibi süslenmiş binbir öğün var
Zifiri gecelerde denizlerde parlayan yıldızların ve masmavi gökyüzün var
Tarihe sığmayan kalemlerin yazamadığı bir çağın var
Bulutları aşmış rüzgârâ meydan okuyan gururla dalgalanan sancağın var
Taşına toprağına kurban canım İstanbul...
Minarelerin kök Kubbelere dayanmış
İçin dışın inci mercanlara boyanmış
Her tuğlan, taşın her bir çakıl her gövden hepsi bir yarınmış
Şu kovanda ki bal arı gibi bir sırrın var ,
Şu Ayasofya hıfzından bir millet barınmış
Eyüp’ler Fatih’ler Ahmet’ler meftun sana İstanbul.
Uğultu gibi deryalar akıyo aşkından yana yana
Tam yarım asır devirdim İstanbul ’um doyamadım sana
Tepeden sana bakmak manzaran bir ömre değer
Seni şu Medine’de bir nur övdü ki ! Beni hasretine mecbur bıraktı
Uğrunda yatan nice şehitleri gören yana yana sinesini döver
Bir yanın çilekeş diğer yanın benzersiz eş
Aşkım sevdam gözümün nadide Sultanı İstanbul.
Gezdim nice şehrine baktım cihan heybetine hayran,
Bazı gözler ağlar bazı gözler de gülüşüne seyran
Varlığın düşmana zulüm Mazluma bayram
Seni sığdıramadık hiç bir kitaba, bu kaçıncı devran
Sana yazılan şarkılar , türküler dillere destan
O gözide yarin fatih ile yola çıkan her biri bir sultan
Seni hangi şiirle romanla anlatayım İstanbul.
Kalem bile adını yazınca geliyor aşka
Bahar gülün başla , güz güllerin başla, ılık ılık esen yellerin başka
Hele cıvıl cıvıl koşup oynayan çoluk çocuk sesleri ;
Bağlarında yanık yanık öten bülbüllerin başka
Denizinde gök mavisini izlerken, şarıl şarıl akan sellerin başka
Sevdalara uzanmış sarkık yemiş dalların bambaşka
Bu Aziz Milletin Duası canım İstanbul.
Gök uşağı misali bir kolun doğuda diğer kolun batıda
Rengârenk mevsimler dönüyor ey dilberim
Turnaların gökyüzüne hasret gibi
Beni sana çeken magnet var içimde
Ey Fatih’in göğsündeki iman nurun göz bebeği
Teknelerde yelkenler dikilip lodoslara meydan okuyup sarıp saran
Alıp götürüp hedefine varan
Marşını arşa yükselten dillere dolandıran bir şanın var,
Nere baksam her bir yerinden bir gururun ve anın var ,
Kalemim yetmiyor kelimeler zayıf kalıyor, Şehadet ile süslü dört bir yanın var ,
Nuh tufanı olmadıkça gurur ile Şahlan İstanbul..
Fatma Alageyik.
5.0
100% (9)