8
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
590
Okunma
BURSA VE BEN
Rüya gibiydi Bursa, üç beş saniye süren
Bir lahza olsa bile, dünü karşıma seren
Yürüdükçe sis duman gider görünür göze
Zamandaki yolculuk, titretir vurur öze
Parlıyor islam nuru,köz bırakmış evliya
Köz alev alsın diye düşler de hep enbiya
Bursa’ydı yiğit Osman Beyin hayali düşü
Orhan Beye talihmiş fetih, Rabbimin işi
Süregelen beylerden kalmış camiler hanlar
Hilal uğruna feda edilmiş nice canlar
Dikili mezar taşı, sıra sıra türbeler
Başlarında asılı ,okunmaz kitabeler
Nakışla işli tavan ,kesme dikdörtgen taşlar
Tarihim burcu burcu kokar süzülür yaşlar
Kılıç kalkanla Yurda ilk temeli atanlar
Sizi gördüm eridim tarihe şan katanlar
Başları boy bürüklü giymiş boydan fistanlar
Yatıyorlar yan yana, asaletli sultanlar
Gözümün önünden bir an gelip de geçtiler
Hasbahçenin içinde benle bade içtiler
Kulak verdikçe indim daha da derinlere
Aydınlandı etrafım dalmışım vitrinlere
Silinen izlere kan ağlanan tek türabmış
Meğerse gördüğümüz,yeşil değil serapmış
Uludağ’a sordum da sustu kaldı işvede
Kim ne bilir nelere , şahit oldu zirvede
Yüzyıllardır hep iyi kötü günler seyretmiş
Susmuş gülmez yüzlere belli ki çok kahretmiş
Sefer zaferdir varken Beyazıt gibi hami
Zafer hediyesidir yirmi kubbeli cami
Bir düştü Yeşil Bursa şafakla sona erdi
Döşüne saklamış her asırdan kalan derdi
Kısıkca fısıldadı yüreğime sadece
Ne mutlu ki nasipmiş anlattım hece hece
Semiha Arasbora
24 /9/2021
5.0
100% (7)