İmkanım olsaydı,
Meftun olduğum ve seyretmeye doyamadığım, gamzeli yanaklarına kurardım otağımı.
Büstünü diker daha bir şen ederdim, aşkın kan kırmızı bayrağının dalgalandığı dağımı.
Varını yoğunu kaybetmiş bir tacir misali çar naçar per perişan olmayayım diye,
Uğursuz baykuşlar yerine, gül sevdalısı bülbüllere mekan tutturdum gönül bağımı.

İmkanım olsaydı,
Her daim aşk ve şevkle göz göze bakışır, el ele kol kola kumrular gibi koklaşırdım.
Sevdiğime yan gözle bakana hiçbir şey yapamazsam bile celalli ve haşin bakardım.
Yaşarken beni bana küstüren firaklar olmasın diye,
Yerin göğün sahibi her şeye kadir olan şanı yüce Allah’a çok yalvarıp yakarırdım.

İmkanım olsaydı,
Elini sıcaktan soğuğa vurdurmaz, gönlümün en şatafatlı sarayında yaşatırdım.
Onun mesut bahtiyar olması için sevdanın bin bir türlü barını bıkıp usanmadan taşırdım.
Sevdamıza zeval gelmesin diye,
Yazın kavurucu sıcaklığında, boncuk boncuk terleyen ırgat olur, tarlalarda çalışırdım.
15/ Eylül/ 2021