16
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
496
Okunma
Zaman zamanı tüketti, bir nefeste geçip gitti
Belinden kırdılar gülü, ne diken ne harı kaldı
Kavak yeli esti bir dem, hazan bizi seçip gitti
Bülbül tedirgin bağından, içinde bir zarı kaldı
Ne baharı tattı ömür, ne gül açtı bağımızda
Hasret yediveren oldu, dal dal açtı dağımızda
Düşler vurgunda yoruldu, kan revan dır çağımızda
Tavuk kovulmuş anbardan, düşünde o darı kalmış
Zizcir paslandı umutta, umut ahu zarda şimdi
Sevdalar yürekte saklı, yürekler al korda şimdi
Devran tüketti gülleri, gülizarın darda şimdi
Güvercin tutsak kafeste, bir kemik bir deri kalmış
Tükenmez denen bu ömür, iki nefes arası mı
Gönüle açılan yara, Müjganların yarası mı
Koy postanı, gör restini ağlamanın sırası mı
Yarayı zaman kapatmış, canda yara yeri kalmış
Hanlar, hamamlar edinsen, üç metrelik bezin kalır
Sahne , ışık, alkış derken, giderken bir sazın kalır
Gönül kırıp gitme sakın, kalırsa hoş sözün kalır
Şahlar, padişahlar gitmiş, sandıklarda zeri kalmış.
Dostum dilin alışmasın, yuva yıkar yalanların
Ardından beddua döker, sen giderken kalanların
Musallana uğramazlar, sevip alkış çalanlarrın
Doğrular talan edilmiş, ol zamanda şeri kalmış
H. Işık. 6/9/21
5.0
100% (26)