2
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
916
Okunma

Yıllar sonra denk düştüm çıkmaz sokagina
Sen bahriyeli misali ele avuca sigmiyorsun herzamanki gibi
Yıllar sonra
Sokak arasında heybetli duruşun
Yaşlanmış gozbebeklerin
Boynun bükük kalmış
Sessin yaşlanmış
Ellerin dizilerindeki dermansizliga şahit
Yaşamak adına yaşattığın sessizliğin de MUTLUMUSUN
Bin kapıya borçlu yüreğin emanetçi dükkanı misali
Ne hanlar ne hamamlar yıkar yuyar ardındaki kiri pisi
Sahi mutlusun sığıntı gibi kaldığın sokak arasında
Sahi MUTLUMUSUN değdiği mi bir namussuzun ardında adım arsinlaman
Sahi MUTLUMUSUN kadının arkasinda saklanıp ondan var olana razı gelmek
Değer miydi
Mutsuzluğunu mutluymuş gibi göstermeye
Sahte bakışlarının ardında kime nefes tuketirsin
Kulaklarını tikamis arsız edepsiz
Görmez olmuş gözlerindeki kederi
Dinlemez olmuş yüreğindeki acıların yürek burkan hüznünü
Sen şimdi kimin yoluna yoldaşın bilmezmisin
Sahi mutlumusun mutsuzlugunda
Caldigin kapı dar ağacı bilmezmisin
Bir gün anlayacaksın
Ardındaki sahtekar namussuzu
Namusun bildiğin arsizin ihaneti
Bir gün dört duvar namahreminin azginligina şahit olacaksin
Dosundeki kahbeyi birgün kana bulayacak
Arini namusunu kirli çarşafa sarılı bulacaksın
Gün gelecek degermi diyeceksin
Gün gelecek
Mutluluk uğruna sahtekarliklarin içinde boğulacak sin
Korkma
O gün senle kimse yarisamayacak
Bir camın ardında
Kirli camasirlarin kokusu
Nefes kecesek sancıların ardında
Ölmek uğruna öldürdüğün kansizligina
Kefen bicilmeyecek ihanetlerin bedelinde
Hediye diye sunulan bedenler
Haysiyetsiz karaktersizlerin elinde un ufak olduğunda
Borçlu oldugun her pul için
Bin bir acının azabinda kezzap yutmuş misali
Dermansız derdin dinlediğimde
Bir ben kalacağım korkusuzca
Yüzüne bakacak bir ben olacağım
Nasıl ne şekilde bulurum bilmem
Ama velakin
Utanacaksin unuttuğun ezelinde ebedi yanlislarindaki sebeplerine
Yaşadiklarin yaşattiklarina bedel olacak
Belki hüzün çökecek gözlerine
İzi kalacak ardındaki geçmişin pişmanlığindaki acılara
Tarifi olmayan geçmişin pismanliginda
Keşke
Keşke dediğin de
Bir ben olacağım
Yıkıp talan olan viran olan hanenin izlerinde
Sen diye başlayan cümlede
Keşke diye biten sözcüğün izdirabinda
Yüzün yere eğik iki büklüm düşlerinde
Ağlamaklı olan pişmanlıklarını
Suspus olan dilin konuşmaya takati kalmayan açılarına eşlik edemezken
Sen şimdi
MUTLUMUSUN
Diye sorsam
Kapımı calarmisin
Ben sokak başlarında baktığım suretine
Sadece zamana yenik düşen suretinde
Bin bir acı keder elem suskunluk hüzün pişmanlık acı ve bekleyişten ibaret görürken
Sen şimdi hangi sahte yüzün ardında tebessum edersin
Kim ne sanar bilinmezken
Ben ciğerini bilirim
Bir ben kalcam hakikatin ardındaki varlığına
Ve bir gün o sokak başında dimdik duracağım
Ve bir gün benden aldıklarını bana var ettiklerini benden çaldıklarını
Bir bir hatirlayip yüzüme baktığında
Geçen zamanın acizligine ugrtattigin benliğime kederle baka kalacaksın
Benden sonra yediğin her lokmayı
Benden sonra yattigin yatağın azabinda
Benden sonra tattigin her lokmada
Boğazına dizilen, yatağına düşen şerrin , cebini kirletiklerini nefsini zillette teslim ettiğin ecelini edepsizce harcattigin benliğine hesap soramadan kalacaksın
Yüzün yüzüme denk geldiğinde
Bu şehir sana dar gelecek
Ve sen ki cehennemin ateşini
Gizlemek uğruna sukutun u bozmamak uğruna al assagi olacaksın
Elindekii avcundaki her ne varsa sunsanda
Ödeyemez benden aldıklarını
Ve o gün kazandım dediğin her ne varsa
Kaybettiğine şahit olan benliğini
Gözlerimin içine baktığında
Ödenecek her bedeli hatirlayacaksin
Gün gelecek o gün uğruna
Sen var içinde yokluğa mahkum kalacaksin