Ey Sevgili, ben seni başıma taç, gönlümde sultanların sultanı etmiştim.
Teması sen olan, birbirinden manidar upuzun nice şiirler yazmıştım.
Gönül saksımda en güzel Muhammedi gül fidelerini, senin için ekmiştim.
Tarihe mal olan, sevda kitaplarının ana fikrini ezberlemiştim.
Buram buram sevda kokan Diyarbekir surların üzerinde hep seni düşünmüştüm.
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.

Ey sevgili, ben ayrılıklar olmasın diye canı gönülden dua ve niyazda bulunmuştum.
Onlarca, yüzlerce, binlerce güzel gördüğüm halde, sadece sana meftun olmuştum.
Beni sana getiren yollarda, bıkıp usanmadan aşk ve şevkle yolcu olmaya devam etmiştim
Lezzetine doyulmayan en güzel tavşankanı ikindi çaylarını senin için özene bezene demlemiştim
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.

Ey sevgili sen, bendeki seni alıp götürdükten sonra, her şeyini kaybetmiş çar naçar olmuştum.
Dumansız ateşlerde sönmeden ha bire yanmış küle dönmüştüm.
Her mevsimi bahar etmiş, zemheri günlerde bile, seni gönül otağımın sıcaklığıyla ısıtmıştım.
Her şeyden feragat etmiş, en dertli hoyratları tam kıvamında, senin için çok dertli söylemiştim.
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.

Ey sevgili sen benim gönlümün ziyası, sen sadece seni gören gözlerimin feriydin.
Sevda yolunda yaptığım, en meşakkatli cenklerin, kahramanlara kılavuzluk eden zaferiydin.
Başucumda, sen kokan ve koklamaya kıyamadığım güllerin şahı Muhammedi gülümdün.
Can sularını birlikte verdiğimiz, sevda çiçeklerine konup, şakıdıkça şakıyan bülbülümdün
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.

Ey sevgili sen, beni ayakta tutan güç ve kuvvetim, rahat nefes alış verişimdin.
Er meydanında bükülemeyen pazılı bileklerim, göründüğü gibi olmayanlara, celalli bakışlarımdın.
Beni yaşatan, beni ayakta tutan, en düzenli nabız atışlarımdın.
Sevda müzayedelerinde, sana olan aşk ve sevdamı, hiç kimsenin paha biçemediği satışlarımdın.
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.

Ey sevgili sen, içinde rengin her tonunu barındıran, balta girmemiş ormanlarımdın.
Sen henüz hiçbir kitapta yazılmamış, insanı cennetlik eden en rahmani tutkularımdın.
Nasırlı ellerimle, karın tokluğuna çalışırken, alnımdan boncuk boncuk dökülen terimdin.
Gamzeli yanağındaki bir tebessümünü dünyaya değiştirmediğim ve uğruna ölümlere gittiğimdin.
Ama sen bu yaptıklarımın değer ve kıymetini, bilmedin, bilemedin.
31/Ağustos/2021