2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1047
Okunma

Duyumsuyorum
Kelebeğin sonsuz maviye açışını kanadını
Gün batımına yakın kızıllığını göğün
Çakıl taşlarını, denizin koyu dibini
Uzun gölgeli bir ağaca sırtını dayayışını
Çiçek açmasını badem ağaçlarının
Devinimsiz bir derenin yeşil kımıldayışını
İzlerini karıncalarının, uçlarını buğday başaklarının
Suda yankısını pembe dudaklarının
İnce bir ferahlık duyuyorum
Ki, gerçektir uzaktan tanık olduğum
Uçuk bir rüzgârın okşamasını saç tellerimi
Uğultusunu uzun soluklu yağmurların
Kızıl kiremitli evlerin çatılarında düşünü uykulu güvercinlerin
Tuzunu terimin
Böğürtlen karası gözlerini bir kız çocuğunun
Kara üzüm tanelerini, rahmini incir çekirdeğinin
Güllerle donatılmasını bir bahçenin.
Doğmasını hercai bir menekşenin şafakta dipdiri
Ve yabanıl otların üstünde fışkıran umudu
Özgürlüğü gecenin yıldız alacasında
Ve dinginliğini her şeyin
Ve hiçbir şeyini hiçliğin.
Duyumsuyorum
Göz çukurlarında biriken terli yaşları
İnce gülüşünde beliren gün
Yıkıntısını taşıyor evlerin çehresinde
Sazlıklarda, ırmaklarda, kuru yaprakta
Duyumsuyorum, aç kuşların çığlığını