Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Hüseyin ışık76
Hüseyin ışık76

Yılan olur koynumuza sokulur!

Yorum

Yılan olur koynumuza sokulur!

( 21 kişi )

15

Yorum

35

Beğeni

5,0

Puan

700

Okunma

Yılan olur koynumuza sokulur!

Dost sandığın seni başından savar
Bir sözünle lime lime sökülür
Arkanda sandığım o koca duvar
Bir taş çeksen paldır, küldür yıkılır

Var gününde pervaneydi, dil idi
Her sözünde sağır idi lal idi
Konuşursa şerbet idi bal idi
Yılan olur koynumuza sokulur

Dost dostunu yolda terke kalkar mı
Dost dediğin vara yoka bakar mı
Dost bildiğin yüreğini yakar mı
Kor mil olur gözümüze çekilir

Düşmeden sezilmez namerdin halı
Koklama iremden getirse gülü.
Kötü günde zehir zemberek dili
Haset olur karşımıza dikilir

Neler gördü gözüm, nelere şahit
Tutulmaz vaatler yok olur ahit
Zorda kaldığını gördüğü vakit
Hançer olur göğsümüze çakılır
H. Işık. 15/7/21

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (21)

5.0

100% (21)

Yılan olur koynumuza sokulur! Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yılan olur koynumuza sokulur! şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yılan olur koynumuza sokulur! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Huseyin Kara Eğitimci Şai
Huseyin Kara Eğitimci Şai, @huseyin-kara-egitimci-sair
17.7.2021 23:38:05
5 puan verdi
CUMHURİYET KÖYDEN BAŞLANARAK MI BİTİRİLECEK ⁉️

( LÜTFEN UZUN DEMEYİN , TAMAMINI OKUYUP OKUTUN 🙏❗️)

7 Haziran 2021

Yavuz ŞEN Follow
MALİ VE İDARİ İŞLER MÜDÜRÜ

Atatürk öğretmenin, okulun, eğitimin, köyün ve köylünün önemini biliyordu...

Bu nedenle diyordu ki;

"Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır"

Dikkat edin! Anaların, babaların, hakimlerin, kaymakamlarının, valilerin, partilerin veya siyasetçilerin değil; öğretmenlerin eseri...

Ve yine diyordu ki: "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir."

"Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür."

“Kılıç kullanan kol yorulur, fakat saban kullanan kol, her gün kuvvetlenir.”

Atatürk, Türk devriminin temel niteliği şeklindeki sözlerine devam ediyordu:

"Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır."

İşte bu nedenle, AKP öncesine kadar bir devlet politikası vardı...

Her köyde bir okul olacak...

Her okulda en az bir öğretmen bulunacak...

Her okulun önündeki göderde ay yıldızlı al bayrak dalgalanacak...

Ve yıllarca bu böyle yapılmaya çalışıldı. Devlet bütün imkanlarını kullanarak, her köye derme çatma bile olsa bir okul açmaya ve yine her köye çağdaş ve modern bir Cumhuriyet öğretmeni göndermeye çalıştı.

Hatta köy değil, mezra diyebileceğimiz yerlerde bile, tek odadan ibaret olan okullara, gönderdiği öğretmenler aracılığı ile; Anadolu'nun her köşesine ilmi, irfanı ve Cumhuriyetin ışıklarını yaymaya çalıştı.

Yalnızca öğrencilere mi?

Tabi ki hayır.

Bu çağdaş ve modern değerleri, bütün köy halkına taşımaya çalıştı. Bir yere kadar başardı da.

Fakat ne oldu?

AKP iktidarı geldikten sonra bir şeyler hızla değişti!

Sözde daha iyi bir eğitim adına, "Taşımalı Eğitim" diye bir kavram ortaya atıldı ve halka bile sorulmadan uygulamaya geçildi.

İşte ne olduysa o zaman olmaya başladı.

Köylerdeki okullar kapatılarak çürümeye terk edilirken, öğretmenler ve öğrenciler taşınarak daha merkezi yerlerde toplanmaya ve eğitim belde ve ilçe merkezi gibi yerlerde yürütülmeye başlandı.

EĞİTİM SEN'in 7 Haziran 2018 tarihli "Eğitimin Durumu"raporuna göre, yaklaşık 17 bin köy okulu

kapatıldı!

Okullarımızdaki al bayraklarımız indirildi. Okullar sessiz ve mahsun, köylü mahsun ve rehbersiz bırakıldı.

Köylerdeki öğretmenlerimiz yalnızca geleceğimizin teminatı olan yavrularımızı mı aydınlatıyorlardı?

Evet diyorsanız, çok ama çok yanılıyorsunuz.

Çünkü köylerimizde görev alan Cumhuriyet öğretmenleri; Atamızın "Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı" direktifinin bir gereği olarak, yalnızca yavrularımızı değil, köylülerimizi de eğitiyor ve yetiştiriyorlardı.

Ata mirasını paylaşamayanlardan tutun da, alacak verecek meseleleri ve yakın akraba evliliklerine kadar bir çok konuyu, köylümüz bu öğretmenlere danışıyorlardı.

Öğretmenlerimiz aydın, bilgili, çağdaş ve aydınlık geleceğin rol modeliydiler.

Ama ne oldu?

AKP okullarımızı kapattı ve köylülerimizi de cehaletin karanlığına terk etti!

Köylerden çekilen yalnızca öğretmenler midir?

Hayır, hayır, hayır... Çok ama çok daha fazlasıdır.

Mesela:

Köyde Türk Bayrağının dalgalandığı tek yer neresidir?

Okul...

Siz köyden öğretmeni aldınız. Ne oldu?

Okul kapandı ve bayrak da gönderden indi!

Siz öğretmenle birlikte, köylünün bayrağını da elinden aldınız!

İstiklal Marşı ve Andımız nerede okunuyordu?

Okulda...

Siz köylüden İstiklal Marşı'nı ve Andımız'ı da çekip aldınız!

Köylü, milli bayramları nerede kutluyordu, nerede izliyordu, nerede katılım sağlıyordu?

Okulda...

Siz öğretmenle birlikte köylünün milli bayramlarını da elinden aldınız!

Bayramlarda okunan vatan ve millet şiirlerini, tarihi olaylarla ilgili köylüyü aydınlatan konuşmaları, duyulan milli coşkuyu, boru-trampet ve "rap, rap" seslerini ve dahi Türk'ü millet yapan milli şuuru elinden aldınız!

Okulu kapatıp öğretmeni çekerek; folkloru, piyesi, sportif faaliyetleri de çekmiş oldunuz! Çünkü köylerdeki futbol takımlarını kuranların neredeyse tamamı öğretmenlerdi. Köylerarası futbol turnuvalarını yok ettiniz!

Köylünün sosyalleşmesini yok ettiniz!

Siz köyden yalnızca bir öğretmeni almadınız. Çağdaş giyim ve kuşamı da çekip aldınız ve bu hamlenizle Cumhuriyet'in kıyafet devrimini köylerde çöpe atmış oldunuz!

Siz öğretmenle birlikte, köylünün çağdaş yaşam rehberini, aydınlık Türkiye'nin rol modelini ve dahi modern saç ve sakal tuvaletini bile elinden aldınız!

Aslında öğretmenin köyden çekilmiş olması Cumhuriyet köylüsüne indirilen ilk darbe değil, son darbeydi.

Çünkü ilk büyük darbe daha önce, 2003'lerden itibaren sessizce indirilmişti!

Neydi o darbe?

Anlatalım:

Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması gerektiğine gönülden inanan Mustafa Kemal, bu payidar olmayı garanti kılacak neredeyse bütün tedbirleri aldırmıştı.

Bu konuda verdiği direktiflerden birisi
Huseyin Kara Eğitimci Şai
Huseyin Kara Eğitimci Şai, @huseyin-kara-egitimci-sair
17.7.2021 23:34:47
5 puan verdi
CUMHURİYET KÖYDEN BAŞLANARAK MI BİTİRİLECEK ⁉️

( LÜTFEN UZUN DEMEYİN , TAMAMINI OKUYUP OKUTUN 🙏❗️)

7 Haziran 2021

Yavuz ŞEN Follow
MALİ VE İDARİ İŞLER MÜDÜRÜ

Atatürk öğretmenin, okulun, eğitimin, köyün ve köylünün önemini biliyordu...

Bu nedenle diyordu ki;

"Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır"

Dikkat edin! Anaların, babaların, hakimlerin, kaymakamlarının, valilerin, partilerin veya siyasetçilerin değil; öğretmenlerin eseri...

Ve yine diyordu ki: "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir."

"Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür."

“Kılıç kullanan kol yorulur, fakat saban kullanan kol, her gün kuvvetlenir.”

Atatürk, Türk devriminin temel niteliği şeklindeki sözlerine devam ediyordu:

"Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır."

İşte bu nedenle, AKP öncesine kadar bir devlet politikası vardı...

Her köyde bir okul olacak...

Her okulda en az bir öğretmen bulunacak...

Her okulun önündeki göderde ay yıldızlı al bayrak dalgalanacak...

Ve yıllarca bu böyle yapılmaya çalışıldı. Devlet bütün imkanlarını kullanarak, her köye derme çatma bile olsa bir okul açmaya ve yine her köye çağdaş ve modern bir Cumhuriyet öğretmeni göndermeye çalıştı.

Hatta köy değil, mezra diyebileceğimiz yerlerde bile, tek odadan ibaret olan okullara, gönderdiği öğretmenler aracılığı ile; Anadolu'nun her köşesine ilmi, irfanı ve Cumhuriyetin ışıklarını yaymaya çalıştı.

Yalnızca öğrencilere mi?

Tabi ki hayır.

Bu çağdaş ve modern değerleri, bütün köy halkına taşımaya çalıştı. Bir yere kadar başardı da.

Fakat ne oldu?

AKP iktidarı geldikten sonra bir şeyler hızla değişti!

Sözde daha iyi bir eğitim adına, "Taşımalı Eğitim" diye bir kavram ortaya atıldı ve halka bile sorulmadan uygulamaya geçildi.

İşte ne olduysa o zaman olmaya başladı.

Köylerdeki okullar kapatılarak çürümeye terk edilirken, öğretmenler ve öğrenciler taşınarak daha merkezi yerlerde toplanmaya ve eğitim belde ve ilçe merkezi gibi yerlerde yürütülmeye başlandı.

EĞİTİM SEN'in 7 Haziran 2018 tarihli "Eğitimin Durumu"raporuna göre, yaklaşık 17 bin köy okulu

kapatıldı!

Okullarımızdaki al bayraklarımız indirildi. Okullar sessiz ve mahsun, köylü mahsun ve rehbersiz bırakıldı.

Köylerdeki öğretmenlerimiz yalnızca geleceğimizin teminatı olan yavrularımızı mı aydınlatıyorlardı?

Evet diyorsanız, çok ama çok yanılıyorsunuz.

Çünkü köylerimizde görev alan Cumhuriyet öğretmenleri; Atamızın "Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı" direktifinin bir gereği olarak, yalnızca yavrularımızı değil, köylülerimizi de eğitiyor ve yetiştiriyorlardı.

Ata mirasını paylaşamayanlardan tutun da, alacak verecek meseleleri ve yakın akraba evliliklerine kadar bir çok konuyu, köylümüz bu öğretmenlere danışıyorlardı.

Öğretmenlerimiz aydın, bilgili, çağdaş ve aydınlık geleceğin rol modeliydiler.

Ama ne oldu?

AKP okullarımızı kapattı ve köylülerimizi de cehaletin karanlığına terk etti!

Köylerden çekilen yalnızca öğretmenler midir?

Hayır, hayır, hayır... Çok ama çok daha fazlasıdır.

Mesela:

Köyde Türk Bayrağının dalgalandığı tek yer neresidir?

Okul...

Siz köyden öğretmeni aldınız. Ne oldu?

Okul kapandı ve bayrak da gönderden indi!

Siz öğretmenle birlikte, köylünün bayrağını da elinden aldınız!

İstiklal Marşı ve Andımız nerede okunuyordu?

Okulda...

Siz köylüden İstiklal Marşı'nı ve Andımız'ı da çekip aldınız!

Köylü, milli bayramları nerede kutluyordu, nerede izliyordu, nerede katılım sağlıyordu?

Okulda...

Siz öğretmenle birlikte köylünün milli bayramlarını da elinden aldınız!

Bayramlarda okunan vatan ve millet şiirlerini, tarihi olaylarla ilgili köylüyü aydınlatan konuşmaları, duyulan milli coşkuyu, boru-trampet ve "rap, rap" seslerini ve dahi Türk'ü millet yapan milli şuuru elinden aldınız!

Okulu kapatıp öğretmeni çekerek; folkloru, piyesi, sportif faaliyetleri de çekmiş oldunuz! Çünkü köylerdeki futbol takımlarını kuranların neredeyse tamamı öğretmenlerdi. Köylerarası futbol turnuvalarını yok ettiniz!

Köylünün sosyalleşmesini yok ettiniz!

Siz köyden yalnızca bir öğretmeni almadınız. Çağdaş giyim ve kuşamı da çekip aldınız ve bu hamlenizle Cumhuriyet'in kıyafet devrimini köylerde çöpe atmış oldunuz!

Siz öğretmenle birlikte, köylünün çağdaş yaşam rehberini, aydınlık Türkiye'nin rol modelini ve dahi modern saç ve sakal tuvaletini bile elinden aldınız!

Aslında öğretmenin köyden çekilmiş olması Cumhuriyet köylüsüne indirilen ilk darbe değil, son darbeydi.

Çünkü ilk büyük darbe daha önce, 2003'lerden itibaren sessizce indirilmişti!

Neydi o darbe?

Anlatalım:

Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması gerektiğine gönülden inanan Mustafa Kemal, bu payidar olmayı garanti kılacak neredeyse bütün tedbirleri aldırmıştı.

Bu konuda verdiği direktiflerden birisi
Osman Akçay
Osman Akçay, @osmanakcay
16.7.2021 20:39:16
5 puan verdi
Tebrik ediyorum.
Kaleminize, gönlünüze sağlık.
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
16.7.2021 19:56:41
5 puan verdi
Şiir güzeldi beğeniyle okudum usta
Yüreğine emeğine sağlık
_____________________________________Selamlar
ümit zeki soyuduru
ümit zeki soyuduru, @umitzekisoyuduru
16.7.2021 17:58:21
5 puan verdi
Yüreğinize ve kaleminize sağlık çok güzeldi şiiriniz.
Saygı ve selamlar.
robinson7575
robinson7575, @robinson7575
16.7.2021 17:34:39
5 puan verdi
Tebrik ederim hüseyin üstadım can hemşerim kaleminiz yüreğiniz var olsun
Mahmut Cantekin
Mahmut Cantekin, @mahmutcantekin
16.7.2021 16:38:12
5 puan verdi
Yüreğine sağlık.
Nice güzel ve kalıcı şiirlere...
Nasıf acar
Nasıf acar, @nasifacar
16.7.2021 16:23:45
5 puan verdi
Dost sandığın seni başından savar
Bir sözünle lime lime sökülür
Arkanda sandığım o koca duvar
Bir taş çeksen paldır, küldür yıkılır

Bazen sezemiyoruz dost sanıyoruz altımızdan kuyu kazdıklarını farkedemiyoruz
Zaman içinde ortaya çıkıyor ve insan şaşırıyor
Üzülüyor insan onca yıl emek verdiklerine
Tebrik ediyorum
Kalemine yüreğine sağlık
İlyas Ateş
İlyas Ateş, @ilyas-ates
16.7.2021 13:23:18
5 puan verdi
Dost dostunu yolda terke kalkar mı
Dost dediğin vara yoka bakar mı
Dost bildiğin yüreğini yakar mı
Kor mil olur gözümüze çekilir

Dost bildiğin yüreğini yakar mı yakar dost değil ki dost olsa saten yakmaz
Yaktıysa o dost değildir duruma göre çıkarlarına göre her an yer değiştirir
Bunlar dost görünen münafıklardır duruma göre her dona girerler çok
Anlamlı insanın iç dünyasını okumak böyledir zor bir iş değildir kendini
fark edenler için her dörtlük da anlamlı tebrik ederim hocam selamlar
Sabahat  çelik
Sabahat çelik, @sabahatcelik
16.7.2021 12:55:50
Düşmeden sezilmez namerdin halı
Koklama iremden getirse gülü.
Kötü günde zehir zemberek dili
Haset olur karşımıza dikilir
Çok güzeldi şiir tebrikler hocam selamlar
saiirim
saiirim, @saiirim
16.7.2021 11:52:27
5 puan verdi
Hüseyin görüyor gerçekleri
Dostlarına sunuyor çiçekleri
Ne kadar gizlese dikenleri
Vijdansıza ara sıra sunuyor

Kalemin daim yazsın saygı ve selamlar
DÜŞLER SIĞINAĞI
DÜŞLER SIĞINAĞI, @dusler-siginagi
16.7.2021 10:15:39
5 puan verdi
süper
tebrikler
yüreğinize sağlık
se
sedat hünker, @sedathunker
16.7.2021 10:02:24
5 puan verdi
Çok güzel şiir Allah'ın selameti üstüne olsun sağlıklı çok yaşa sağlıcakla kal selamlar sevgiler saygılar
cinitas
cinitas, @cinitas
16.7.2021 09:17:40
5 puan verdi
Hayatın yaşam döngüsünde bizimle yola çıkanlar bu yazdığın eserdeki durumlarla bizi yüz yüze bırakabilir. Herkese iyi yol arkadaşlarıyla karşılaşmayı diliyorum. Kutladım emeğinizi saygılar sunuyorum
İsmail Civelek
İsmail Civelek, @ismail-civelek
16.7.2021 09:01:46
5 puan verdi
Kaleminize sağlık üstadım saygı ve selamlarimla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL