13
Yorum
31
Beğeni
4,8
Puan
905
Okunma

Şimdiler de
Bir özlem patlaması var
İçim de, Şiraze
Ne mutlu günlerden kalan
Resimlerin
Ne mektupların
Ne de şiirlerin mutlu etmiyor
Artık beni
Eskisi gibi
Nereye baksam
O kara gözlerin, dikiliyor karşıma
Gülümsüyorken
O görkemli hayalin
Bir buruk mutluluktur
Yaşadığım
Oysa
Sesini duysam
Kendimden geçerdim
Doyamazdım
Göz bebeklerinin gülüşün de
Altını oyarken zaman
Ömrümün
Tükeniyorum, yavaş yavaş
Sen diye
De hele sen bana, şehr-i İstanbul
Nasıl unuturum, anılarım var
Ne yap, ne et haydi, onu ara bul
Senden kalan bir iz, tanılarım var
Biliyorum
Bu yılda gelmeyeceksin
Sen bu şehire
Bak dilek ağacım
Duayla dolu
Yitirdim yine ben duygularımı
Ne salacak sahilinde huzur var
Ne kız kulesi
Nede Çamlıca tepesinin
Görselliği
Mutlandırıyor beni
Siren seslerine karışırken
Martı çığlıkları
Benim isyanıma eşlik ediyor
Artık ne halice bakıyorum yüksekten
Ne de
Nedimin şiirlerine konu olan
İstanbul yokuşlarından tırmanıyorum
Sen Nigar’ım
Sen efkarım
Sen diyarım sın, bulamadığım
Yeniden doğur beni
Gülüşlerinde
Beste nigar ile, hoş çargah vardı
Ferah nüma ile, gamz eda yordu
Hüzzam da güftekâr sevdamı sordu
Güfteler, besteler, tınılarım var
Bak
Gam kasavet sardı
Yine ruhumu
Ne yapsam bulamam
Güzel ahumu
Akşam yelleriyle
Çıkarken tura
Şiraze derim ben, hep dura dura
Özlemin sardı yar
Beni bu sıra
Ne yakut kanatlı
Zümrüt-ü anka kuşlarının masalları
Ne de
Kavuşamayan destansı sevda anlatımları
Neye yarar ki
Sen olmayınca
Koca şehir ıssız
Ben ise yalnız
Duygular esnek, vede değişken
İnan
Yokluğunda boğuluyorum
Mechule doğru ben yol alıyorum
Dert katar katardı, oldu bir harman
Yaralı gönlüme, olmadın derman
Lüzumsuz bilemem, ne yazar ferman
Gönlüme nakş olan, çinilerim var
Özlem çiçek açtı
Daha ne deyim
Azat et, kalbimi, çekip gideyim
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
95% (21)
1.0
5% (1)