Kara kaplı deftere kanla yazılmış ismim.
Dost bildiğim el ile sırtımızdan vurdular
Kirden arı ve temiz, kire boyandı cismim
Güvendiğim el ile sırtımızdan vurdular

Ne Martı ne mayısı ne eylülü andırdı
Öyle bir yel esti ki ateşlere bandırdı
Bizi el değil kardeş bizden olan kandırdı
Dost bildiğim el ile sırtımızdan vurdular.

Dağlar bir bir devrildi düz ovaya döndüler
Ateş böceği gibi gündüzümde söndüler
Yaşadığım acıya dostlar dahi güldüler
Güvendiğim el ile sırtımızdan vurdular.

Yandığımız ateşe dostlar odun taşıdı
İmdadını umduğum dost yaramı kaşıdı
İblis ce oyunlara iblis dahi şaşırdı
Dost bildiğim el ile sırtımızdan vurdular.

Unuttum kaç bayramı acı ile geçirdim.
Uçurumlar üstünden uçurumdan geçildim
Bu kirli tuzaklara neden niçin seçildim
Çözemedim bir türlü sırtımızdan vurdular.

Yüce Mevlam kuvvetli ve de kudret sahibi
Zalime karşı kalkan maznunun tek sahibi
Küfür nur savaşının nurlar kesin galibi
Küfür kokan nefesler sırtımızdan vurdular.

Yine de hiç küsmedim ne dosta ne kardeşe
Zulme rıza gösterip varsın olsun dört köşe
Parlasın yıldız gibi eş olamaz güneşe.
Bilmezler ki zalimler bizi bizle vurdular

Kaç bayram ayrı ayrı hülyaları yaşadık
Bayram kucaklaşmakken bizler ise ıradık
Kutlu Nebinin şehri yesribe hasret kaldık
Haç yolunu kapatıp sinemize vurdular