Şu güzelim enik nankörlük bilmez
Bastığı toprağı vatan sanıyor
Senden başkasına gidip de gülmez
Ekmeği vereni bilip tanıyor

Siyaset yapıp da gönül kıranın
Üç kuruşa kanıp hayal kuranın
Türkü başka sanıp diyar soranın
Bilmez şerefini ele sunuyor

Milleti küçümser oysa kendi it
Sanırsın bilgili zıplayan bir bit
Filozof kendisi yaklaşmadan git
Gördüğü her kaptan yemek banıyor

Eline almamış bir defa kitap
Ama her konuda veriyor hitap
Kopyala yapıştır düşse de bitap
Önüne geleni atıp kınıyor

Klavyenin başında aslan parçası
İki cümle bilmez çarpar paçası
Yüz yüze gelemez yemez maçası
Coğrafyadan dinden uçup konuyor

Ortalık toz duman yazan yazana
Cahillik diz boyu kızan kızana
Birde çok bilmişler azan azana
Bunları gördükçe içim kanıyor

Hep çağdaş görünür çan sesi sever
İlk fırsatta dine İslam’a söver
Camiye girer de haramı över
Allah’ım bizleri böyle sınıyor..

Sadık KARADEMİR