14
Yorum
45
Beğeni
0,0
Puan
1033
Okunma

sen;
bulutların arkasında kalan, ay yüzlümdün
bense, Zühre yıldızına bakan garip bir yolcu
dün gece
kederli halimden, coşkun bir nehir aktı
biliyorum, hissediyorum,
Allah’a emanet ettiğin ben
şimdi;
hayat yokuşunun çıkmaz sokaklarında
bir mecnun halinde “Leyla! Leyla!” diyerek
seni arıyorum
beyaz bir yüzün vardı, saf ipeklere benzer
hilalden kaşın, keskin bir bakışın
sakin bir yaprak gibi asude bir duruşun
beni çağırıyor, bir çınar gölgesine
afili düşlerimin yağmurları yağarken gök yüzünde
şimşeklerin çakıyor kalbimin tam da üstüne
sen bunu bilmesen de
bugün;
gergef gergef dokunmuş acıların pazarında
delice bakan hüzünlü gözlerin saf nazarındayım
beyhude dolaşıp, yaralı yaralı gezen
hazan bahçelerinin gül dalında
Eylüle kalan son yaprağım ben
eski bir çağda yeni bir sevdanın
aşk deryalarının mahcup kıyılarında
seyr-ü sefere çıkmış
dev dalgaların tam ortasında
sessiz ve usulce dolaşıyorum
candan uzak, canandan uzak
çöl seraplarında
gözleri aşktan kör, yalnız bir adam
suretimi sevda meçhullerine yazdım
kervanımı dumanlı dağlarda bıraktım
bir turnanın hasret kanatlarında ağladım
çığlıkları bitmeyen nice aryalara düştüm
hangi meseleden garibe hayal
hatırladım bende hayali meyal
seninle doğuşu ruhumda gel al
sevdalı yanımın gül yağmurları
başım eğilirken çaresiz
sevdanla ıslanmış, kaç defa gönül yerim
kırılmış yüreğimde fayların bir yanı çoktan
depremlerinde yaşıyorum
ağlıyor işte ağlıyor, bendeki kalpte
bu sevda çok derin…
29/04/2021 Hassa