4
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
861
Okunma
’ sabır dilenen değilim.. ’
kızıl gövdeli ayyaş ağacın
beş parmaklı yaprağı gibi,
naz dolu kondum;
kanatları bu dünya kadar küçük
yıldızların omzuna... ,
insan ’mıy’ - ’mı’- ’şım’!!
tut ki geceyim
çatık kaşlarımla
güz ve asi,
karanlığın sesinde yansıyan
titrek sokak,
şehri başı boş dolanan
kayıp kıyısında nehir,
o, güneş
sen, dolunay
ben, yer yüzüyüm,
hangi senaryo bu?
kaçıncı sahnesinde
gölge oyunu?
beş para etmiyor,
- her şeyi,
-hep / sini,
-hepiniz,
ismi mi baştan aşağı doğursanız;
olmadığın aşka, yürek yetmiyor!
’ sabır / eyler / taş,
susadıkça, kuyu ağırdır..’
ne ölüm o kadar masum,
ne de yalanlar meçhul,
kara büyü;
dilin kemigine ilmekli
pas kırmızı kelepçe,
kimse hatırlamaz;
başı göğe yaslı dağların
içimde ki zemheride
kanat çırpışını,
kimse duymuyordur;
ahrazda çölün
seraba raks eden düşünü... ,
beş para etmiyor;
neresinden,
ne kadarını tutsam,
etim acıyor
ruhum çok öncemden firar,
bedenime;
diken ekiyor pençelerim,
- her şeyi
- hepsini
tutki asi nehrini;
kıyametin zem zeminde yıkasam,
olmadığın aşkta
bu maşuk yürek;
satırlarda beni
adam saymıyor’ ...
KADAVRA’ mın, düşleri
karan