2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
419
Okunma
Cehaletin Dili adlı ilk eserime ithafen yazdığım bu şiirde yazmanın bilgi ve cesaretin yanında hayal gücünün de çok önemli olduğunu vurgulamak istedim.
Bir roman yazmalıydım.
Roman kahramanı ben olmalıydım.
Boğazıma düğümlenmiş sözleri kusmalı,
Kalbime saplanmış iğneleri tek tek çıkartmalıydım.
İyi de nasıl yazılırdı?
Nereden başlanırdı?
Yazmanın matematiği gerçekten
var mıydı?
İki artı iki dört ettiği gibi miydi?
Ya da iki çarpı iki dört müydü?
Metotlar, teknikler de neyin nesiydi?
Eğer yazmak istiyorsa insan
Özgürce yazmalıydı.
"Çok okumalısın" dediler.
Okumak yetmiyordu,
Yazmayı bilmiyordum ben
Kalemi elime aldığımda uçup gidiyordu
Kelebek misali...
Şimdi dediğimde
Hevesim kursağımda kalıyordu her seferinde
Oysa;
Benim yazdığım roman
Buram buram edebiyat kokmalıydı
Afili sözler olmalıydı mesela
Roman kahramanı
Zemheri de çicek açmalı,
Kiraz ayında üşümeliydi.
Ya müebbet yemeliydi
Ya beraat etmeliydi.
İftiraya uğrayıp, leke almalıydı
Sonra aklanıp, sütten ak olmalıydı.
Bir silahın namlusunda titremeli,
Sevdikleri için yüreği aslan kesilmeliydi.
Belki de bir manastıra çekilip
Dünya işlerinden elini, eteğini çekmeliydi.
Adı olmalıydı roman kahramanının
Öyle sıradan olmamalıydı.
Yıldız gibi parlayan,
Ay gibi aydınlatan,
Anlamlı olmalıydı
Yani;
Şöyle sımsıcak, samimi
Güneş gibi...
Bakiye KAYA
5.0
100% (3)