Kıymetli Şairimiz,
Kalemine yüreğine sağlık.
Tebrik ederim.
Selamlar Sevgiler.

Usta şiir; hüznü ve hayal kırıklığıyla aşkın dingin ama açıldıkça fırtına koparan sularındaki dalgalar gibi dövüyor adamı. Sarsıyor. Ah ulan aşk bize de yapılır mı bu dedirtiyor... Müthiş...

Ama sanırım başlığı gören herkes başka beklentilerle gelmiştir sayfaya. Ben gibi....

Taa 1986-87 ye gittim başlığı görünce. İnanın. Tuhaf. Alkolden mi bilmem ama. Öyle yani.... Dayanamayıp yazacağım.

O sıra evde büyükler yok. Şehir dışındalar. Ben de topladım arkadaşlarımı. Bir kaç gün bizde kaldık hep beraber.

Okul dönüşü herkes evine gidiyor, yemeğini yiyor bize geliyordu. Akşam sekiz falan. Oturup sohbet ediyor, siyasi kitaplar, şiirler okuyup sohbet ediyorduk. Öylece zaman geçirirdik... Gece saat on ikiye doğru bir fasıl daha çaydanlığın altını yakar on ikiden sonra iki arkadaş fırına giderdik. Ki sokak kar altında. Haşur hışır ses geliyor yürürken. Buz gibi hava ama yüzümüz gülüyor...

Fırından üç dört ekmek alır ve dönerdik sohbet ede ede... Evde peynir zeytin ve reçelden oluşan kahvaltının başına tüner iştahla yerdik.

Güzel, saf günlerdi o günler. Şimdi yapan var mıdır bilemiyorum. Ama yaşadık öyle bir dönem.

Kusara bakmayın. Zamanınızı aldım. Ama şiirin başlığı yüzünden hepsi. Ben masumum. Neticede insan özlüyor öyle saf, duru zamanları.

Şiire dönecek olursak, bir içim su. Ama içimdeki hüzün fırından yeni çıkmış ekmek kadar el yakıcı.

Saygılarımla...

Yaaaaa pazar sabahı fırından gelen o misssss kokuyla yazdım desem...

Başlık aynı içerik biraz daha farklı...

Taze ekmek kokusu. şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...