3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
560
Okunma

Sevda romanında yeşeren mahzun siyah güldün
Yedi iklim hikayeleri arasında aşktın cananım
Şarkılar bestelenmiş tarihe iz düşen aşkına
Şiirler yazılmış mısra mısra yüreği sızlatan/ağlatan
Cumartesi sabahına gözyaşların yağmur olmuş
Bir garip yalnızlıklar çıkmaz sokaklarda boğulmuş...
Kahvemi içerken dalıp gitmişim gözden uzaklara
Dağları aştım, ovaları geçtim kelebek misali
Nice mevsimler tükettim sevdanın yollarında
Seni bulma umudunda kızgın çölleri aştım
Yandı bağrım, köz oldu yüreğim, dağıttı efkârım
Aradım aradım, bulamadım can parem sevdiceğimi...
Kaderin cilvesi diyerek sahil kenarına sürgünüm
Deniz bana, ben denize bakıştık dertli dertli
Dalgalar hicran yüklü, alabora oldu yaslı gönlüm
Ay semayı süslerken yıldızlar ışıl ışıl efkarıma
Gün doğdu güneşimsiz, ayazlar içinde kavruldum
Ay gecenin tılsımında kayboldu, derinden of çektim...
Kahraman asker edasında vakurlu, sert adımlarla
Zafer şarkıları söyledim, naralar attım çılgınca
Martılar ’’eyvallah’’ diyerek çekip gittiler yanımdan
Acı bir Islık tutturdum deli poyrazın eşliğinde
Yalnızlığımın yıkık kalyonlarında derinden ağladım
Yandım... yandım yıllardır bitmeyen ölümcül hasretine...
Zafer Direniş
...
Karabulut
5.0
100% (6)