Bir tek sen bileceksin, bu şiirimsi şeyin sana yazıldığını
Bir tek sen bulacaksın içinde kendini
Başka hiç kimse
‘-Bu ben olabilirim…’ Diyemeyecek
‘-Abartmış yine! ’ Diyerek
Gülümseyeceksin…
Bir gün belki;
‘ -Beni öyle geniş sevdi ki… Sınırları sınırlarıma bile değmedi.
Ama çocuktu, büyümedi.’ De dersin…

Ben kumsalına uzanmış bir çocuktum evet
Ve dalgaların sert gelmesin diye, beni kendinden korudun hep…
Anlıyorsun beni
Hem de ilk kez sen anlıyorsun beni…
Ben…
Acıdır ki, ben de ilk kez anlıyorum birini…

Dokunsam kırılacak, bütün renkler dağılacakmış gibi geliyor bazen
Ses-soluk kesilecek diye korkuyorum
Ürküyorum bu ihtimalden…

O sert kabuğunun altında taşıdığın yüreği, ben ilk kez sen de görüyorum…

Diyorum ki
Bazen yakınım oluyorsun, temasında eridiğim
Bazen en uçlarda gözle göremediğim…

Titreşimlerinde tüketiyorum günlerimi
Anlarsın beni bilirim
Ama istemezsin böyle şeyler söylememi
Kızarsın,
Dikenli tel örgülerine takılır heveslerim…

Sen farklı bir coğrafyanın, haşarı çocuğusun
Ben ki senin coğrafyanda, kimyamı bozmuşum…
İçim de öyle çoksun ki
Bağ bozumlarında talanlarım olmuşsun
Şimdi hangi şair dokunsa kanar yüreğim
Sen bilirsin en çok hangi şair de
Seni bulur, kendimi kaybederim…

Yüreğimin, yüreğine dokunduğunu bilirim
Fazla sevgiler de boğulduğunu
Ve sınırlarına dokunulmasından, korktuğunu da biliyorum…

O sert kabuğunun altında taşıdığın yüreği, ben ilk kez sen de görüyorum…

Ruhum kuş gibi çırpınıyor ellerimde
Parmaklarım takatsiz
Biraz daha uğraşsa
Dibi görünmeyen kuytulara düşecek, hem de kimliksiz…

……………….Belirsiz…………….

Kalemi kırılmış ruhumu, sallandır şimdi üç ağaç gölgesinde
Yoksa ben;
Faili olduğun, ölü bir beden taşıyacağım, sen gidersen peşinden.

Eşkâli bilinmeyen…

Şimdi…
Şimdi bir tek sen bileceksin, bu şiirimsi şeyin sana yazıldığını
Ve kızacaksın okuyunca,
Düşselliğimin, firari dehlizlere savrulduğunu…
Ama sen bunu, sana yazılmış herhangi bir şiirmiş gibi karşıla
Ve düşün
Bu, içinden geçtiğin kaçıncı yürek
Bu kaçıncı beden,
Artçılarında titreyen…

Ben…
Ben gözyaşlarımda yüzdürürken kâğıttan gemilerimi
Gemilerime pusula edeceğim, gözlerinin ışıldayan harelerini
Sonra martı kanatlarında sallanan, huzurları toplayacağım sana
Kuş tüyü bir yürekle getireceğim kıyına…

Zorlama kendini biliyorum
Benim gibi değilsin!
Kalbin senin kölen,
Nereden bilsin ki yüreğine değen
Nasıl eğilsin ki kalbin, başka bir kalbin karşısında?
Sen, mantığının en sadık esiriyken…

Nereden bilsin seni seven
Nasıl bilebilirdim ki bunu ben?

08.07.2008