Tutar gönül ölene dek bırakmaz;
El safını belli etsin yeter ki…
Sevda namazında duamız olur;
Dil safını belli etsin yeter ki…

Yaramız kabuksuz yirmidört ayar;
Derdine dert katar hep diyar diyar;
Bülbül gözyaşını ödülü sayar;
Gül safını belli etsin yeter ki…

Zamanı gelince sızılar diner;
Söner ışıkları perdeler iner;
Mutluluk kuşları elbette konar;
Dal safını belli etsin yeter ki…

Hasret kapısından oynar hengame;
Çekilir ya sabır hep tane tane;
Bulur adresini yazılan name;
Pul safını belli etsin yeter ki…

Bin türlü çiçeğe bulaşır garip;
Yorulmaz, yüküne alışır garip;
Gönül arısıdır, çalışır, garip;
Bal safını belli etsin yeter ki…

Müjdesi noksana kopar kıyamet;
Çektiğim çilemdir değil şikâyet;
Kırk yıla mührünü vurur nihayet;
Fal safını belli etsin yeter ki…

Gönül Ferhat olur dağları yıkar;
“Ya Nasip” damlası kirpikten akar;
Neşe kapı açar aşk yola çıkar;
“Gel” safını belli etsin yeter ki…

Çalmaz kapısını ne keder ne gam;
Nihayet gelinlik giyer serencam;
Gecesi arife, gündüzü bayram;
Kul safını belli etsin yeter ki…

Gözlerin bahtımın aydınlık yanı;
Bekletmez bilirim canan cananı;
Sağımda hazırdır gönül nişanı;
Sol safını belli etsin yeter ki…

Ali ALTINLI – 27.02.2021
Saat: 00:05