Günlükten

kadın kırkında bir güzel yüzlü
simit tezgahını bezle yalıyor sanki
yüzünde tatlı bir gülümseme
gülmüyor aslında doğuştan güleç
başkentin en işlek caddesi

markalı lüks mağazanın önü
insan kalabalığı su gibi akıyor
öğlense öğrenci işçi memuru
eskisi gibi değil bu cadde artık
afganı acemi arabı kadın erkekli
dolaşıyorlar üçlü beşli tekli

kara tenli yabancı insanlar
daha çok döviz bürolarının önü
doluşuyorlar mağazalara sevinçli
turist desem değiller işsiz güçsüz
ama belli ki çok paraları var
sınırlar dört koldan açık besbelli

kadın ilgiyle bakıyor yüzlerine
yaşlı bir amca simit tezgahında
dönüp duruyor aranır gibi
kadın bir simit sarıp veriyor
benden benden afiyetle ye
adam oturuyor çiçeklik kenarına

akşam haberlerini dinliyorum
fiyat artışları denetim altında
son üç ayda işsiz sayısı azaldı
bir sorumlu güller yüzle ekranda
çalışanları ezdirmedik çok şükür
ihracatımız bu ayda fazla verdi

canım sıkıldı kanal gezindim
çukur diye bir dizi başlamış
bir abartı bir abartı ya rabbb
hayal mı uçuk mu kaçık mı
acaba marsta yer var mı bize
çıksak kendi çukurumuzdan

bu ayda maaş erken bitiverdi
aman dert mi banka sağ olsun
herkes şişiyor bende şişiyim az
bir sıfır eksik bir sıfır fazla olsa
sıfırız zaten boş ver fark etmez
Allah’dan sıgara alabiliyorum hâlâ

Ahmet Coşkun