GURBETTE BİR YAYLADAĞLI

Özü dağlı, yürek çağlı
Gurbette bir Yayladağlı
Değilim ki gözü bağlı
Gurbette bir Yayladağlı

Yürüyorum izim toprak
Mis kokulu, yüzüm toprak
Tâ ezelden özüm toprak
Yayladağı bizim toprak

Keldağ O’nu anıyordu
Köye rahmet iniyordu
Yavuz burdan dönüyordu
Yayladağı esas Ordu

Yiğitlikle vefakârlık
Allah göstermesin darlık
Kadirşinâs esas varlık
Yayladağ’da cefâkârlık

Garipleri pek çok sever
Askeri daha çok sever
Devletini aşkla sever
Yayladağlı Vatansever

Yurdumun en güneyliği
Oğuzlardandır beyliği
Dervişliği hem şeyhliği
Yayladağı Uç Beyliği

Dilde dua ve dilekler
Her gün yenisini ekler
Devletinden hizmet bekler
Yayladağı nöbet bekler

Kırk bir yıldır gurbetteyim
Yurda selam etmekteyim
Ben de burda nöbetteyim
Yayladağı demekteyim

Gurbetteyim onca yıldır
Gidemedim Köye bıldır
Allah’ım virüsü kaldır!
Yayladağı bu ne hâldir

Hiçbir yerde durmaz bağlı
Dosdoğru Allah’a bağlı
Devletine özden bağlı
Yayladağlı, Yayladağlı
Gurbette bir Yayladağlı.

Murat Kahraman
20.02.2021/İst.
Osmanlı Devletinin 9. Padişahı Yavuz Sultan Selim muzaffer Ordusuyla birlikte 1517 yılındaki Ridâniye Zaferi sonrasında İstanbul’a dönüş yolunda Suriye topraklarından Yayladağı’na girer ve bir müddet burada istirahat eder. Bu vesileyle Yayladağı’nın adı o tarihten itibaren 1940 yılına kadar ORDU MURADİYE olarak anılır..